Asım Akansoy: Kolektif akıl, müzakere süreçlerinin omurgasını oluşturmaya devam edecek

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, 2-7 Mart tarihleri arasında İsviçre’nin başkenti Bern’de düzenlenen bir programda, toplumsal dinamikler, temsiliyet ve doğrudan katılım modellerini incelediklerini belirterek. kolektif akılın, müzakere süreçlerinin omurgasını oluşturmaya devam edeceğini vurguladı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, 2-7 Mart tarihleri arasında İsviçre’nin başkenti Bern’de düzenlenen bir programda, toplumsal dinamikler, temsiliyet ve doğrudan katılım modellerini incelediklerini belirtti. Akansoy, İsviçre’nin federal yapısını Kıbrıs’ta olası bir çözüm modeliyle karşılaştırarak, bu deneyimden elde ettikleri çıkarımları Kıbrıs sorununa dair çözüm arayışlarına entegre edeceklerini ifade etti.
İSVİÇRE MODELİ VE KIBRIS’A ÇIKARIMLAR
Akansoy, İsviçre modelinin en dikkat çekici özelliklerinden birinin “dayanışma ruhu” ve kolektif hareketten doğan “sinerji” olduğunu vurguladı. İsviçre’nin federal sisteminin, toplumsal bütünleşme, kapsayıcılık ve doğrudan demokrasi kanallarının herkese açık olmasıyla sağlandığını belirten Akansoy, dört dil topluluğunun (Almanca, Fransızca, İtalyanca, Romanşça) farklı kantonlarda nasıl ortak bir yaşam standardını koruduğunu gözlemlediklerini söyledi.
DOĞRUDAN DEMOKRASİ VE KANTONAL ÖZERKLİK
Akansoy, İsviçre’nin federal yapısının, her kantonun kendi yürütme ve yasama organlarına sahip olmasına olanak tanıdığını belirtti. Bu sayede yerel ihtiyaçlara esnek çözümler üretilebildiğini ifade eden Akansoy, eğitim ve iç güvenlik gibi konuların kantonların inisiyatifine bırakılmasının, federal sistemin “çeşitlilik içinde birlik” ilkesine hizmet ettiğini kaydetti.
“İsviçre’de her konuda müzakere yapmak zorunluluğu, başlangıçta zaman kaybı gibi görülebilir, ancak ‘birlikte var olma iradesi’ bu engeli aşmayı mümkün kılıyor” diyen Akansoy, İsviçre'deki referandum ve halk inisiyatifi gibi doğrudan demokrasi araçlarının halkın karar alma süreçlerine aktif katılımını sağladığını da sözlerine ekledi.
KOLEKTİF FAYDA VE SİYASET KÜLTÜRÜ
Akansoy, İsviçre siyasetinin yarı profesyonel bir yapıya sahip olduğunu ve siyasetin çoğunlukla toplumsal fayda öncelikli bir anlayışla şekillendiğini belirtti. Siyasetçilerin asıl mesleklerini sürdürerek halkla güçlü bir bağ kurduğunu vurgulayan Akansoy, “Ben” değil, “biz” anlayışının hakim olduğu bir siyaset kültürünün, toplumsal faydayı ön plana çıkardığını ifade etti.
KIBRIS İÇİN YENİ BİR PERSPEKTİF
İsviçre’deki programa, Kıbrıs’tan sekiz siyasi parti ve müzakere süreçlerinde deneyimli isimler katıldı. Program, "Kıbrıs Diyalog Formu" organizasyonu ve İsviçre Dışişleri Bakanlığı ile AB’nin desteğiyle düzenlendi. Akansoy, bu ziyaretin Kıbrıs’ın birleşmesi için federal modelleri yeniden değerlendirmelerine, toplumsal beklentileri sorgulamalarına ve diyalog kanallarını güçlendirmelerine katkı sağladığını söyledi.
CTP Genel Sekreteri, İsviçre’den edindikleri çıkarımlarla Kıbrıs sorununa dair çözüm arayışlarını kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti. Akansoy, “Dayanışma, uzlaşı ve kolektif akıl, müzakere süreçlerinin omurgasını oluşturmaya devam edecek” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.