İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Soyer'den Özersay'a yazı: "Twitter'den cevap beklemek"

Soyer'den Özersay'a yazı: "Twitter'den cevap beklemek"

CTP eski Genel Başkanı ve Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun Özel Temsilcisi Kudret Özersay'ı eleştiren bir yazı yazdı. Aynen yayınlıyoruz:

Yayın Tarihi: 03/03/12 10:57
okuma süresi: 6 dak.
Soyer'den Özersay'a yazı: "Twitter'den cevap beklemek"
A- A A+

"Twitter'den cevap beklemek...

Ferdi Sabit Soyer

Geçtiğimiz günlerde Lefkoşada, Hocalı da öldürülen ve katledilen Azeri insanları anmak ve katliamı protesto etmek için bir gösteri düzenlendi.Elbette kim kime yaparsan yapsın, her katliam protesto edilmeldir. Afrika'nın içinde milyonlarca insanın katliamına karşı da duyarlı olmak gerekir. Asya'da da Avrupa'da Suriye'de, ama her yerde. İnsanlığa karşı işlenmiş tüm suçlara karşı da tepki göstermek gerekir.

Üstelik biz Kıbrıs'ta günümüzde ister Türkçe, isterse de Yunanca konuşsun, Kıbrıs sorunu nedeni ile oluşan toplumlararası çatışma ortamında, kayıp olan yüzlerce Kıbrıslı Türk'ün ve Rumun acısının yaşandığı bir toprağın insanlarıyız.

Ayrıca günümüzde Kayıp Şahıslar Komitesinin faaliyetleri ile onların kemiklerinin kuyulardan, yada izbe yerlerden çıkarılıp ailelerine teslim edilmesini yaşamaktayız. Bu ayıbı ve onun acısını yaşamaktayız.Bundan dersler çıkarmak gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Almanya Başbakanı Sayın Angelika Merkel, Neo- Nazi saldırganların, sırf Türk oldukları için katlettikleri, onlarca insanın olayının açığa çıkması üzerine düzenlenen törende konuştu. Alman Devleti ve Alman halkı adına bunu engelleyemedikleri, geç kaldıkları ve bu Neo Nazi anlayışa karşı yeterli önlemi alamadıkları için özür dileyen bir konuşma yaptı. İzleyen olduysa bunun son derece çağdaş, insani ve demokratik bir davranış olduğunu görmüştür.

Ama bu topraklarda sırf Türk veya sırf Elen oldukları için, savaş koşullarının arkasına saklanarak, nefret ateşi ile katledilen ve bu gün kemiklerine ulaştığımız Türkçe veya Yunanca konuşan insanlarımıza dönük bu vahşetin yaşandığı ülkemizde, bu olayın insani, demokratik ve barışcı yanı hiç ele alınmadı.Bunu özellikle vurgulamak istedim.

Ancak, bu yazıda, olayın bu boyutu üzerinde fazla durmayacağım.Kıbrıs sorununun çok önemli bir dönemine girdiğimiz bu aşamada, olan biten bu olaylarla bağlantılı halkımıza softa şaşırtmacası yapmak isteyen bazı anlayışların üzerinde durmak istiyorum.

Lefkoşada düzenlenen Hocalı katliamını kınma ve anma mitinginde, bir temel slogan vardı.

"Üç Devlet Bir Millet"

Ancak öncesinde, İstanbulda Taksim'de, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanın da konuşmacı olarak katıldığı ve söz konus katliamı proteste etmek maksadı ile ilgili bir Miting yapılmıştı.Bu mitingdeki hakim slogan ise şu idi.

"İki devlet Bir Millet."

İşte şimdi Sayın Kudret Özersay'a ve Sayın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğluna bir soru sormak zamanıdır. Belki Sayın Özersay buna Twiter'den cevap verir.Neden Lefkoşadaki slogan "Üç Devlet Bir Millet" iken İstanbul'da resmi makamların da katıldığı mitingte ki slogan" İki Devlet Bir Millet" idi.

Çünkü, gerek Sayın Özersay, gerekse de Sayın Cumhurbaşkanı verdikleri demeçlerde, 1 Temmuz sonrası ile ilgili, görüşmelerin çökmesi üzerine gelişecek olan süreçte, BM'den beklentilerinin "Tanınma ,devletin öne çıkması" üzerine olduğunu açıkladılar..

Şimdi talebi bu olan Sayın Özersay, twiterden, neden Lefkoşa'daki üçün, İstanbulda da iki olduğuna cevap vermelidir.Çünkü "onun twiteri var"

Bakın açıkca konuşmak lazımdır. Çünkü, Ermenista'nın işgal ettiği, Dağlık Karabağda ayrı bir Ermeni devleti kurdular..Hali ile Azerbeycan bunu tanımıyor ve bunu tanıyan, ya da oraya giden olursa, güneydeki Kıbrıslı Rumların bize yaptığının aynisini tanıyana veya gidene Azerbeycan yapar .Hal budur.KKTC ile de ne kadar gönül bağı olursa olsun, Azerbaycanlılar buna çok dikkat ederler.

Bu yüzden Lefkoşa'da Üç Devlet Bir Millet" denirken, resmen bir dünya devleti olan Türkiye'de, Azerbeycanla da ulusal ve kültürel değerlerin dışında, evrensel siyasi, ekonomik ve hukuki ilişkisi olan Türkiye'de gerçekleşen Miting'te " İki Devlet Bir Millet" sloganı öne çıktı.Hal budur.

Hal bu olmasına karşın, dini, ulusal, kültürel yakınlığımız bulunan Azerbeycan dahi bizimle ilişkilerini, bu siyasi ve diplomatik gerçekler bağlamında sınırlı tutuğı bir dünyada, Sayın Özersay , Lefkoşa'da "Üç Devlet, Bir Millet" sloganı atırıp ama İstanbul'da ise, üç'ün, iki olmasını engelleyemiyorsa, halkımıza neden yanlış mesajlar vermektedir?. Çünkü onun akademik kimliği de vardır.

Üstelik Sayın Egün Olgun gibi gerçekten çok değerli bir insanımızın yaşadığı süreci de değerlendirmelidir. Çünkü Ergün Olgun bey bilgi birikimi ve evrensel değerlere sahip olan kimliği ile bu ülkenin çok ihtiyaç duyduğu aydın insanlarımızdandır. Ancak bilgi birikimine karşın, siyasi koridorlarda gerçekci olmayan tezleri ısrarla görevi gereği savunmakla, hem güneyin tek başına AB üyesi olduğu sürecin ağırlığını üzerine aldı. Hemde birikimi ile topluma yapacağı katkıyı bence asgari düzeye indirdi. Sayın Özersay, Akademik Kimliğin kendine verdiği değerlerle, siyasi gerçekler arasındaki dengeyi iyi kullanmalıdır. Çünkü bu ülkede harcanacak, yıpranacak insan kaynağı bolluğu yoktur".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.