Savaşan: "İnsan hayatına zarar veren faaliyetleri kınıyoruz!"

Bakanlık özeli de kamuyu da denetlemeli!

Sağlık Bakanlığı'nın en önemli görevinin özel ve kamu ayrımı gözetmeksizin sağlık hizmeti veren bütün kuruluşları denetlemek olduğunu vurgulayan Savaşan, ülkemizde on haftanın üzerindeki hamileliklerde anne veya bebeğin hayatını tehlikeye sokacak bir durum yoksa kürtajın yasak olduğunu, eğer onuncu haftadan sonra kürtaj gerektiren bir durum tespit edilirse de, ilgili hekimin kürtajın nedenini emareleri ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na ve Tabipler Birliği'ne bildirmesinin zorunlu olduğunu anımsattı. Savaşan "gerek polisin gerekse de sağlıkta yetkili bütün çevrelerin değerlendirmelerine bakıldığında ne yazık ki Girne'de yaşanan olayın farklı olduğu, herhangi bir bildirim yapılmaksızın on haftanın üzerinde kürtajların ve uygunsuz definlerin yapıldığı anlaşılıyor" dedi. Savaşan konunun yargıda olduğunu ifade ederek, "bu süreç en hızlı şekilde sonlandırılmalı ve kamuoyu da aydınlatılmalıdır. Bizler yargı sürecinin sonunda gerçeklerin ortaya çıkacağına ve gerekenin de yapılacağına inanıyoruz" dedi.

Ülkenin Sağlık Turizmi imajı olumsuz etkileniyor...

Hekimin görevinin yaşatmak olduğunu ifade eden Savaşan, hiçbir hekimin mesleki ehliyetini bir yaşamı sonlandırmak için kullanamaması gerektiğini vurguladı. Yaşananların başta mesleğine bağlı, yasalara ve etik değerlere uygun olarak gece gündüz hastalarına hizmet eden başta doktorlar olmak üzere bütün sağlık çalışanlarını derinden yaraladığını söyleyen Savaşan, Konseyin kurulduğu günden buyana Kuzey Kıbrıs'da Sağlık Turizmi'nin gelişebilmesi için devletin denetleyici rol üstlenmesi gerektiğini vurguladığını söyledi. Ülkemizde yaşanan bu olayın, uluslararası standartta ve yasalar ile etik değerlere bağlı olarak sağlık hizmeti veren bütün kuruluşları derinden üzdüğünü söyleyen Savaşan, Kuzey Kıbrıs Sağlık Turizmi imajının da yara aldığını ifade etti.

30 milyon turist sağlığı için başka ülkeye gidiyor…

Dünya'da yılda 30 milyon kişinin şifa bulmak için ülkeleri dışına gittiğini ve bu sektördeki yıllık cironun 150 Milyar Dolara ulaştığını anımsatan Savaşan, Sağlık Turizmi'nin, Tatil (Kitle) Turizmi'ne göre 5-6 kat daha fazla katma değer yarattığının altını çizdi. Dünya'nın pek çok ülkesinin bu alandan daha fazla pay alabilmek için çalıştığını belirten Ahmet Savaşan, ülkemizde sayıları gün geçtikçe artan nitelikli hastaneleri ve klinikleri ile sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. KKTC'de Sağlık Turizmi'nin gelişmesinin ülke ekonomisi için son derece önemli olduğuna değinen Savaşan, devletin Türkiye'deki gibi denetleyici olarak kamu ve özel sektör ayrımı yapmadan bu alanın yasalara ve etik değerlere uygun gelişmesini teşvik etmesinin, ülke menfaatine olduğunu sözlerine ekledi.