16 yaşındaki Defne Özcan Türkiye’nin en genç kadın pilot adayı oldu

Bursa’da yaşayan 16 yaşındaki lise 11. sınıf öğrencisi Defne Özcan, önemli bir başarıya imza atarak Türkiye’nin en genç kadın pilot adayı oldu. Ultralight Pilot Lisansı (UPL) almak için uçuş eğitimine başlayan Defne, solo uçuşunu gerçekleştirerek bu alanda tarih yazdı. Genç yaşta gösterdiği azim ve kararlılıkla, Türkiye’de solo uçuş yapan en genç kadın pilot adayı unvanını kazandı. Bu tarihi uçuş, Cumhuriyet’in 101. yıl dönümüne denk gelmesiyle ayrı bir anlam taşıdı.Defne, havacılığa olan ilgisini küçük yaşlardan itibaren duyduğunu belirtiyor. Babası Önder Özcan’ın da bir havacılık meraklısı olduğunu söyleyen Defne, yıllardır bu hayali kurmuş ve onu gerçekleştirmek için gerekli adımları atmaya karar vermiş.

Geçtiğimiz yıl Mart ayında babasıyla birlikte Yunuseli Havaalanı’na giderek deneyim uçuşu gerçekleştiren Defne, havacılığın kendisine çok farklı bir dünya sunduğunu fark etti. Bu deneyim, onu bir adım daha ileriye taşıdı ve Amatör Havacılık Sertifika Programı’na katılmaya karar verdi. Sertifikayı başarıyla tamamlayan Defne, ardından Ultralight Pilot Lisansı (UPL) eğitimine başladı. Eğitim süreci oldukça yoğun ve titiz bir şekilde ilerledi. Defne, 45 saatlik teorik eğitimini tamamladıktan sonra, 5 öğretmen pilotla birlikte toplam 18 saatlik uçuş görevini başarıyla tamamladı. Bu uçuşlardan 19. uçuşunda, ilk solo uçuşunu gerçekleştirdi ve bu an, sadece onun için değil, Türkiye için de tarihi bir anı oluşturdu. 27 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği ilk solo uçuşu, Türkiye’nin en genç kadın pilot adayı olarak kayıtlara geçti.

Defne, solo uçuşunun kendisi için çok anlamlı bir deneyim olduğunu ve Cumhuriyet’in 101. yılında böyle bir başarı elde etmenin gurur verici olduğunu dile getirdi. “İlk solo uçuşumdan önce pilotların videolarını izlerdim. Ama havaya çıktığımda tek başıma havada olmak çok farklı bir duygu. İlk başta inanamadım, fakat tüm kontrolün benim elimde olduğunu fark ettiğimde büyük bir öz güven kazandım. Bu gerçekten çok heyecan verici ve mükemmel bir duygu,” diyen Defne, yaşadığı bu duyguyu tarif etmekte zorlandığını belirtti.

Solo uçuş deneyiminin, sadece bireysel bir başarı olmadığını vurgulayan Defne, aynı zamanda genç kızlara ilham vermek ve toplumsal bilinç oluşturmak için bir adım atmak istediğini ifade etti. İlk Türk kadın pilotu Sabiha Gökçen’in izinden gitmeyi amaçladığını belirten Defne, havacılığın erkek egemen bir alan olduğunu ve kadınların bu alanda daha fazla yer alması gerektiğini söyledi. “Havacılık sektöründe pilotların sadece yüzde 5’i, bakım teknisyenlerinin yüzde 8’i ve hava trafik kontrolörlerinin yüzde 20’si kadın. Bu oran gerçekten çok düşük. Ben de bu alanda genç kızlara, küçük kız çocuklarına hayallerinin peşinden gitmelerini, eğer isterlerse her şeyi başarabileceklerini göstermek istiyorum,” dedi.

Defne’nin bu azmi ve kararlılığı, sadece onun için değil, tüm gençler için ilham verici bir hikaye oluşturuyor. Öğretmen pilotlardan Dilmurat Cumalı, Defne’nin başarılı bir eğitim süreci geçirdiğini ve ilk solo uçuş kararının onun yetenekleri doğrultusunda verildiğini söyledi. Cumalı, “Genç yaşta pilot olmak, büyük bir tutku ve disiplin gerektiriyor. Defne, bu konuda büyük bir azim gösterdi. Onun bu başarısı, çok nadir görülen bir şey. Biz de bu başarıyı görmenin gururunu yaşıyoruz,” dedi.

Defne’nin eğitmenlerinden biri olan Zehra Savaş ise, havacılıktaki kadın gücüne dikkat çekerek, “Pilot denilince akla bir erkek silüeti geliyor. Ancak kadınlar da havacılık tarihine büyük katkılar sağladı. Biz de bu tarihe sahip çıkarak, genç kızlarımıza örnek olmaya çalışıyoruz,” dedi. Savaş, Defne’nin başarısının, sadece bir genç kadının değil, tüm kadınların havacılık sektöründeki yerini güçlendirecek bir adım olduğunu ifade etti.

Defne, havacılığın hayatında her zaman önemli bir yer tutacağını ancak kariyer hedefinin mühendislik olduğunu belirtiyor. “Makine mühendisliği yapmak istiyorum. Hedefim, biyomedikal alanda çalışarak insanlara yardım edebileceğim bir meslek sahibi olmak,” diyen Defne, havacılığa olan ilgisini ise hobisi olarak devam ettireceğini ifade etti.

Defne Özcan’ın başarı hikayesi, yalnızca Türkiye için değil, tüm dünyada kadınların her alanda daha fazla yer alması gerektiğinin bir simgesi oldu. Onun azmi ve kararlılığı, genç kızlara sadece hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham vermekle kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi adına büyük bir mesaj taşıyor.