WikiLeaks'in açıkladığı CIA raporu yeniden gündem: "İşgali mazur göstermek için feminizmi kullanın"

Julian Assange'ın kurucusu olduğu WikiLeaks'in 26 Mart 2010'da sızdırdığı CIA raporu yeniden gündeme geldi. 

WikiLeaks'in Twitter hesabında yeniden paylaşılan 11 Mart 2010 tarihli rapora göre Batı kamuoyunda ABD'nin Afganistan işgaline muhalefeti azaltmak için "fenimizmin kullanılması" öneriliyor. 

WikiLeaks'in sitesinde söz konusu raporun Afganistan'da devam eden savaşa yönelik Fransa ve Almanya'daki halk desteğini kazanmak için uygulanacak halkla ilişkiler stratejileri özetlediği belirtiliyor.

Hollanda hükümetinin Afganistan'dan çekilme kararı almasının ardından CIA'in, NATO önderliğinde Afganistan'da kurulan Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'ne (International Security Assistance Force - ISAF) en büyük birlikleri gönderen üçüncü ve dördüncü ülkelerde de benzer bir olayın yaşanacağından endişe duyduğu ifade ediliyor.

Raporda Fransa ve Almanya'nın propaganda açısından zayıf karınları vurgulanıyor. Fransa'da halkın Afgan mültecilere ve kadınlara sempati duyduğu belirtilirken Almanya'nın daha fazla mülteciye veya teröre maruz kalma gibi yenilginin sonuçlarından korktuğu vurgulanıyor.

"TALİBAN'IN KADIN HAKLARINI TEHDİT ETMESİ FRANSIZ ÖFKESİNİ KIŞKIRTABİLİR"

WikiLeaks'te söz konusu rapor, iki NATO müttefikinin "kamuoyunda hedeflenen manipülasyonun reçetesi" diye niteleniyor. 

Afganistan'da verilen zayiatların her iki ülkenin kamuoyunun radarına girdiğinde ülkeden çekilmeye yönelik muhalefeti besleyebileceği ifade ediliyor.

Raporda Fransız kamuoyuna yönelik şu ifadeler yer alıyor:

"Kız çocuklarının eğitimi konusunda zorla kazanılan ilerlemeyi Taliban'ın geri sarma ihtimali Fransız öfkesini kışkırtabilir ve Fransa'nın büyük oranda seküler olan kamuoyu için destek noktası haline gelebilir. Bu da seçmenlere zayiatlara rağmen iyi ve gerekli amacı deteklemek için bir neden sunabilir."

"ALMANYA'NIN DAHA FAZLA MÜLTECİYE MARUZ KALACAĞININ VURGULANMASI ŞÜPHECİLERİN FİKRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR"

Öte yandan Alman kamuoyunun Afganistan'da bulunmanın kendi problemleri olmadığını düşünmesi ve bunu kaynak israfı olarak görmesine karşın yenilginin ağır sonuçlarının vurgulanabileceği belirtiliyor.

Raporda Alman kamuoyuna dair şu ifadeler bulunuyor:

"Örneğin Afganistan'daki yenilginin Almanya'nın teröre, uyuşturucuya ve mültecilere daha fazla maruz kalabileceğini anlatan mesajlar savaşı şüphe duyanlar açısından daha çarpıcı kılınmasını sağlayabilir."

Bununla birlikte savaşın çok yönlü ve insani boyutlarına vurgu yapılmasının Almanların savaşı finanse etmeye dair kaygılarını hafifletebileceği ifade ediliyor.

Dönemin ABD Başkanı Barack Obama'ya her iki ülke kamuoyunun da büyük güven duyduğunu belirten rapor şu ifadeleri içeriyor:

"Afgan kadınlar, ISAF'ın Taliban'la savaşını insanileştirecek ideal elçiler olarak hizmet edebilir. Kadınlar, Taliban yönetimi altındaki deneyimlerini, geleceğe yönelik arzularını ve Taliban'ın zaferinden duydukları korkuyu kişisel olarak ve makul biçimde anlatabilir. Afgan kadınların kendi hikayelerini Fransız, Alman ve diğer Avrupalı kadınlarla paylaşması için medya fırsatları yaratacak sosyal yardım girişimleri ISAF'ın misyonuna yönelik Batı Avrupa'daki kadınlar arasında yaygın şüheciliğin üstesinden gelinmesini sağlayabilir."