Foreign Affairs analizi: Türkiye, Suriye iç savaşını nasıl kazandı?
Esad sonrası dönemde Türkiye'nin İran, Rusya ve ABD'yle ilişkileri inceleniyor...
Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Şam'ı ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin yankıları sürüyor.
Amerikan politika dergisi Foreign Affairs, Türkiye'nin bölgedeki siyasetiyle ilgili "Türkiye Suriye İç Savaşı'nı nasıl kazandı?" başlıklı analizini bugün yayımladı.
Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü'ndeki Türkiye programının kurucu direktörü Gönül Tol'un kaleme aldığı yazıda, Esad'ın düşüşünün Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan için "şimdilik bir nimet olduğu" belirtiliyor.
Analizde, HTŞ'nin Türkiye, ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından "terör örgütü" olarak görüldüğü hatırlatılırken, Ankara yönetiminin HTŞ'ye "dolaylı yardım sağladığı" savunuluyor. Türk ordusunun İdlib'deki varlığının HTŞ'yi rejim güçlerinin saldırılarına karşı büyük ölçüde koruduğu ve örgütün bölgeyi yıllarca yönetmesini sağladığı iddia ediliyor. Bu şekilde Türkiye'nin örgüt üzerinde nüfuz kazandığı öne sürülüyor.
Erdoğan'ın Şam'la ilişkileri düzeltmeye ve Suriyeli göçmenleri ülkelerine göndermeye çalıştığı fakat Esad'ın "yıllardır buna karşı ayak sürüdüğü" ifade ediliyor.
İran ve Rusya'nın bölgede güç kaybetmesi, yeni Şam yönetiminin göçmenleri geri kabul etmesi ve Amerikan askerlerinin çekilmesiyle Ankara'nın "uzun süredir peşinde olduğu hedeflere ulaşabileceği" değerlendirmesi yapılıyor.
Türkiye'nin potansiyel tehlikelerden kaçınmayı başarması halinde "Suriye'deki iç savaşın açık ara galibi olacağı" ifade ediliyor.
Analizde, Esad'ın çöküşüyle Rusya'nın "imajının zedelendiği" ve Moskova'nın özellikle Libya'daki operasyonlarına sağladığı lojistik desteğin tehlikeye girdiği değerlendirmesi yapılıyor. Burada "potansiyel olarak Türkiye'nin doldurabileceği bir boşluk oluştuğuna" dikkat çekiliyor.
Rejimin devrilmesinin Türkiye'nin İran'a karşı elini güçlendireceği de belirtiliyor. Tahran'ın Suriye'deki etkisini kaybetmesinin, Ankara'ya "Irak ve Suriye'den Güney Kafkasya'ya kadar daha fazla manevra alanı sağlayacağı" ifade ediliyor.
Bunlara ek olarak Suriye'deki yönetim değişikliğinin ABD-Türkiye ilişkilerine olumlu yansıyabileceğine işaret ediliyor. ABD, IŞİD'e karşı savaştığı gerekçesiyle YPG'yi silahlandırıyor. Türkiye ise YPG'yi terör örgütü olarak görüyor. Analizde, müstakbel ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle yaşanacak değişime dair şu yorumlar paylaşılıyor:
Ankara uzun zamandır ABD güçlerinin geri çekilmesini istiyordu. Trump'ın ikinci kez başkan seçilmesi, kalan birlikleri nihayet ülkeye döndüreceğine dair umutları canlandırdı. Esad'ın gidişi bu sonucu daha olası hale getirebilir.
Ayrıca Trump'ın, Türkiye'nin IŞİD'i kontrol altına almayı taahhüt ettiği ve ABD'nin Suriye'den askerlerini çektiği bir anlaşmayı kabul edebileceği de yazılıyor. Cumhuriyetçi lider, cumartesi günkü açıklamasında "Suriye bizim sorunumuz değil" demişti.
Diğer yandan isyancı güçler arasında geçmişte olduğu gibi anlaşmazlıklar yaşanabileceğine, bölgenin daha da istikrarsızlaşabileceğine ve IŞİD'in tekrar güç kazanabileceğine de dikkat çekiliyor. Türkiye'nin bu durumda "rakip silahlı gruplar tarafından parçalanmış ve ekonomik olarak harap olmuş bir komşuyla uğraşmak zorunda kalabileceğine" işaret ediliyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.