Libya'da 2024'e Merkez Bankası ve Devlet Yüksek Konseyi krizleri damgasını vurdu
Libya'daki bölünmüşlük ve istikrarsızlık 2024'te Merkez Bankası krizi ve Devlet Yüksek Konseyi başkanlık seçimlerindeki anlaşmazlık üzerinden gün yüzüne çıktı.
Libya'da tüm uluslararası çabalara rağmen seçimlerin yapılamaması nedeniyle devam eden istikrarsızlık, ülkedeki kurumları siyasi çekişme ve nüfuz mücadelesi alanına dönüştürdü.
Ülkenin doğusu ve batısı arasında Merkez Bankası yönetiminin belirlenmesi konusundaki anlaşmazlık 2024'te uzun süre gündemi meşgul ederken, Devlet Yüksek Konseyi başkanlık seçimlerindeki anlaşmazlık ise hala devam ediyor.
AA muhabiri, Libya'da 2024'e damgasını vuran Merkez Bankası krizi ve Devlet Yüksek Konseyi başkanlık seçimlerindeki anlaşmazlık sürecini derledi.
MERKEZ BANKASI KRİZİ ÜLKE GÜNDEMİNE OTURDU
Libya'da Merkez Bankası krizinin fitilini ülkenin doğusundaki Temsilciler Meclisinin 12 Ağustos'ta, "Libya orduları başkomutanlığı" sıfatını Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'den alarak Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih'e devrettiğini duyurması ateşledi.
Başkanlık Konseyi Başkanlığı, TM'ye Libya Merkez Bankası üzerinden cevap verdi ve TM'nin desteklediği ancak Başbakan Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti ile anlaşmazlık yaşayan Sıddık el-Kebir başkanlığındaki Merkez Bankası yönetiminin değiştirilmesine karar verdi.
TM'nin desteklediği Merkez Bankası Başkanı Kebir, 20 Ağustos'ta Başkanlık Konseyi Başkanlığının kendisini "görevden alma yetkisinin bulunmadığını ve görevinin başında olduğunu" açıklasa da 26 Ağustos'ta Başkanlık Konseyi tarafından atanan yeni Merkez Bankası yönetimi görevi devraldı.
Böylece Merkez Bankası krizi, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki siyasi bölünmüşlüğün merkezine oturmuş oldu.
ÜLKEDEKİ PETROL SAHALARININ KAPANMASI
Merkez Bankası krizi, TM'nin atadığı Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümetinin aldığı bir kararla petrol ve ekonomi sahasına taşındı.
Hammad, "Merkez Bankasına müdahalenin devletin tüm mali işlemlerinin tamamen durmasına yol açtığını" savunarak yaşananlar nedeniyle bütün petrol sahaları, limanlar ve kurumlarda "mücbir sebep" ilan ettiğini ve bir sonraki duyuruya kadar petrol üretim ve ihracatının durdurulması kararı aldığını açıkladı.
Libya'nın günlük bir milyon varilin üzerindeki ham petrol üretimi 500 bin varillere kadar geriledi, milyarlarca dolar zarar ülke ekonomisinin hanesine yazıldı.
Uluslararası bankaların Merkez Bankasının yönetim değişiminin ardından swift işlemlerini durdurması, krizin ülke ekonomisinin bütününü etkiler hale dönüşmesine neden oldu.
MERKEZ BANKASI KRİZİNİN BM ARABULUCULUĞUNDA ÇÖZÜMÜ
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) arabuluculuğunda ülkenin doğusundaki TM ile Trablus'taki Devlet Yüksek Konseyi temsilcileri birçok kez Merkez Bankasını yönetecek isimler konusunda müzakere oturumu düzenledi.
UNSMIL, uzun müzakerelerin ardından 25 Eylül'de TM ve Devlet Yüksek Konseyi temsilcilerinin Merkez Bankasına atanacak başkan ve yardımcısı konusunda anlaştığını açıkladı. Naci İsa'nın Merkez Bankası Başkanı, Meri el-Berasi'nin de yardımcısı olması konusunda konsensüs oluştu.
Merkez Bankasında yeni yönetimin 2 Ekim'de görevine başlamasının ardından 3 Ekim'de petrol sahaları ve limanlar açıldı, petrol üretimi de yeniden başladı.
DEVLET YÜKSEK KONSEYİ BAŞKANLIK SEÇİMLERİNDEKİ ANLAŞMAZLIK
Libya'da 2024 yılında en çok tartışmaya neden olan diğer bir konu da yasama organının üst kanadı olan ve TM'nin tartışmalı konularda istişari onayını almak zorunda olduğu Devlet Yüksek Konseyi başkanlık seçimleriydi.
Devlet Yüksek Konseyinin her yıl yapılan başkanlık seçimleri 6 Ağustos 2024'te gerçekleştirildi.
Seçime 3 aday katıldı ancak meclisin salt çoğunluğu elde edilemediği için seçimler ikinci tura kaldı. Mevcut Başkan Muhammed Tekale ile Halid el-Mişri ikinci turda yeniden yarıştı. İkinci turda Mişri'ye 69, Tekale'ye 68 oy çıktı.
Bir oy pusulasının ise önünde yazması gerekirken arkasında Muhammed Tekale yazması nedeniyle seçim sonucunda başkan belirlenemedi. Tekale seçimde Konsey üyesi olmayan Abdusselam Guveyle'nin de oy kullanmış olmasını ve geçersiz oy pusulası konularını yargıya taşıyacağını söyledi.
Tekale'nin yargının seçimler konusundaki kararını açıklayana kadar başkanlık görevini sürdüreceğini duyurmasının ardından Mişri, seçimlerin tamamlandığını ve kendisinin Devlet Yüksek Konseyine başkan olarak seçildiğini söyleyerek yargının konu ile alakası olmadığını açıkladı.
Seçim sonuçlarının birbirine yakınlığı ve geçersiz oy tartışmaları nedeniyle iki adayın da ayrı ayrı başkanlığını ilan etmesiyle Devlet Yüksek Konseyinde çift başlı bir sürece girildi.
MAHKEME SÜRECİ VE TEKALE'NİN YENİDEN BAŞKAN SEÇİLMESİ
Mişri, önce yargının bu konuyla ilgisi olmadığını, sorunun ilgili komisyonlar vasıtasıyla Konsey içinde çözülmesi gerektiğini savundu.
Güney Trablus İstinaf Mahkemesi 25 Eylül'de yaptığı açıklamada, Konseyin başkanlık seçimine ilişkin (Tekale tarafından) yapılan itirazın kabul edildiğini belirterek 6 Ağustos'ta yapılan başkanlık seçimi oturumunun geçersiz olduğuna hükmetti.
Tekale, mahkemenin kararına saygılı olduğunu ve kısa sürede başkanlık seçimimin yenileneceğini söyledi.
Mişri ise 5 Kasım’da yaptığı açıklamada Güney Trablus İstinaf Mahkemesinin kararına ilişkin yüksek mahkemeye itirazda bulunduklarını ve yargı nihai kararını verene kadar Başkanlık görevini sürdüreceğini ifade etti.
Konsey, 12 Kasım'da yeniden başkanlık seçimi için toplandı. Seçime Mişri ve destekçileri katılmadı. Oturuma katılan 72 üyeden 55'inin oyunu alan Tekale, Devlet Yüksek Konseyi başkanlık seçimlerini kazandı.
Mişri ise 12 Kasım'da yapılan seçimlerin geçersiz olduğunu savunarak Konseyin başkanı olarak görevine devam edeceğini açıkladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.