KÜLTÜR-SANAT
okuma süresi: 3 dak.

Khora Kitap Cafe'de Mehmet Yaşın'la edebiyat sohbeti

Khora Kitap Cafe'de Mehmet Yaşın'la edebiyat sohbeti

Mehmet Yaşın, toplu şiirlerini içeren son kitabı "Dokuz Şiir Kitabı" ve "Sarı Kehribar" romanı hakkında söyleşi gerçekleştirmek üzere 6 Aralık Cumartesi günü saat 11.00'de Khora Kitap Cafe'de okurlarıyla buluşacak.

Yayın Tarihi: 02/12/14 13:52
okuma süresi: 3 dak.
Khora Kitap Cafe'de Mehmet Yaşın'la edebiyat sohbeti
A- A A+

Yazarın 1975-2013 yılları arasında yazdığı şiirlerden oluşan "Dokuz Şiir Kitabı, bu ay YKY tarafından yayımlandı. "Dokuz Şiir Kitabı", Sevgilim Ölü Asker (1984), Işık-Merdiven (1986), Pathos (1990), Sözverici Koltuğu (1993), Hayal Tamiri (1998), Adı Kayıplar Listesinde (2002), Turuncu Kuş (2007), Kalbi Durmuş Zamanda (2009) ve Evden Kaçan Çocuk (2013) eserlerini içermekte. Sarı Kehribar ise Kıbrıslı bir ailenin arşivindeki fotoğraflarla dile gelen, çok kültürlü, çok dilli, çok zamanlı, çok mekânlı sinematografik bir roman. Joker Ajans'ın katkılarıyla gerçekleşecek olan etkinlik, Lefkoşa'da Ledra Palace ışıkları karşısındaki Khora Kitap Cafe'de yer alacak ve dileyen okurlar kitaplarını yazara imzalatma imkanı da bulacaklar.

Türkiye'de ilk şiiri 1979'da Sanat Emeği dergisinde çıkan Mehmet Yaşın, 1980'lerde özellikle Yazko Edebiyat, Adam Sanat, Defter dergilerindeki şiirleriyle dikkatleri çekmiş; ilk şiir kitabı Sevgilim Ölü Asker ile dönemin önemli ödülleri Akademi Şiir Ödülü ve A. Kadir Ödülü'ne layık görülmesine rağmen 1986'da sakıncalı bulunarak toplatılmıştı. Otuz yılda toplam dokuz şiir kitabı yayımlanan Mehmet Yaşın, bugün artık Türkiye dışında da tanınan, yaygın biçimde çevrilmiş şairlerden: Şiirleri 20'den fazla dile çevrildi; Türkiye'nin yanı sıra, İngiltere, Kıbrıs ve Hollanda'da bestelendi; Fransa, Rusya ve Kıbrıs'ta şiir-enstalasyonu olarak sunuldu.

Sarı Kehribar, yazarın, zaman ve mekân ölçeğinde geçmişe bir hafıza yolcuğu... Farklı kültürel köklere kadar, tarihi siyasal boyutlar eşliğinde gidilir. Anlatılan hikâye ise bununla kesişir. Çıkış noktası olan kaza bütün bu yolculuk için sürükleyici bir başlangıç teşkil eder. Arisi'in kullandığı araba Lefkoşa'daki Mnemosyne Nehri'ne yuvarlanır. Yanındaki arkadaşı boğulur. Ancak nehirde cesedi bulunamaz. Sonradan boğulmayıp tuhaf bir biçimde kurtulduğu anlaşılır. Romanın sonuna kadar adı belirtilmeyen bu 'Arkadaşın' hayal mi, hayalet mi, gerçek mi olduğu tereddüt yaratır. İşinin yazarlık olduğu anlaşın bu belirsiz kişi (Arkadaş) otobiyografik imalar taşır. Aris'in ve 'Arkadaşın' yakın arkadaşı Rachel, bunun bir trafik kazası değil, Kıbrıs sularında petrol ve doğalgaz aranmasıyla bağlantılı bir suikast olduğu kanısındadır. Doğalgaz arandığını kamufle etmek için Platon'un sözünü ettiği batık Atlantis'in arandığı söylenmektedir. O arada birçok entrika döner, iç içe anlatılarla kaybolmuş hayatların dünyası şekillenir ve suikast şüphelileri listesi de değişir.Polisiye filmleri andıran bir trafik kazası etrafında başlayan araştırma, okuru, sağlam kurgulanmış ve Türk romanı bakımından orijinal karakterlerin dünyasına götürüyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.