EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 5 dak.

İktisatbank'ın piyasa analizi: Altın zirvede, Trump önde... Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!  

İktisatbank'ın piyasa analizi: Altın zirvede, Trump önde... Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!  

İktisatbank, 17 Ekim 2024’e ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, "Altın zirvede, Trump önde... Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!" ifadelerine yer verildi.

Yayın Tarihi: 17/10/24 07:54
Güncelleme Tarihi: 17/10/24 08:49
okuma süresi: 5 dak.
İktisatbank'ın piyasa analizi: Altın zirvede, Trump önde... Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!  

İktisatbank'ın 17 Ekim 2024'e ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:

Kıymetli madenler ve petrol cephesinde ise hareketli seyrin korunduğunu son günlerde bültenlerimizde dikkatinize getiriyoruz. İsrail'in İran’a yapmayı planladığı misillemenin petrol ve nükleer üretim sahalarını hedef almayacağı açıklamasını yanı sıra, Suudi Arabistan strateji değişikliği ve OPEC+’nın da talep tahminini bir kez daha aşağıya çekmesi ile kuzey denizi petrolü Brent, varil başına 81 dolar zirvesi ardından %8 gerileyerek 73-74 dolar seviyelerine kadar geri çekildi. Petrol ile ilgili büyük resimde de iyimser beklentimiz olmasa da, savaş ortamında olası volatiliteye karşı da dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz. On yıllık gösterge ABD tahvil faizinin %4,10 seviyesinden %4,00 seviyesine gerilemesine paralel faiz getirisi olmayan kıymetli madenler, içinde bulunduğumuz ‘hassas’ dönemde adeta ışıldamaya devam ediyor. Bu bağlamda, altının ons fiyatı bir kez daha 2,685 dolar seviyesine yükselerek tüm zamanların zirvesini test etti. Benzer bir şekilde, mahallenin sert çocuğu gümüş de 31,75 dolar seviyesine yükselerek havaya ayak uydurdu. ABD'de anketler Trump'ın kazanma ihtimalinin arttığını gösterirken, direnişin parası bitcoin ise dün 68bin dolar seviyelerini bir kez daha test ederken, son 10 haftanın zirvesine yükseldi. Haftalık kapanışın 68,500 dolar seviyesinin temiz bir şekilde üzerinde olması kaydı ile Bitcoin'in 'sessizliğini' bozacağını düşünüyoruz.

TCMB’nin bugün sonuçlanacak olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına faiz oranlarını sabit tutmasına kesin gözüyle bakılırken, ilk faiz indirimine gideceği zamana ilişkin ötelenen beklenti sonrası, politika metninde ileriye dönük vereceği olası mesajlar dikkatle takip edilecektir. TCMB’nin net döviz pozisyonunda son on günden yaşanan 4 milyar dolar artışın sonrasında swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervlerin +29 milyar doları aşması sonrası, döviz piyasasında kırılganlık iyileşirken, USDTRY kurunu 34,20’li seviyelerde yatay seyrinin korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Öte yandan, TCMB’nin döviz pozisyonunda belirgin bir şekilde görülen artışa paralel piyasada TL likiditesini de arttığını gözlemliyoruz. Bu bağlamda, piyasada oluşan gecelik faiz de neredeyse son bir aydır genel olarak %50 olan politika faizinin altında seyrediyor. TL likiditesinin artması ve bol olan 'malın' da fiyatı düşer  ilkesinden hareketle, dün itibariyle TL referans faizin %48,50 seviyesine gerilediğini not edelim. TCMB’nin enflasyonla mücadele kapsamında devam ettirdiği sıkı para politikasına paralel, gecelik faizlerde gevşemeye pek de izin vermeyerek zorunlu karşılıkları (ZK) artırmak suretiyle piyasada var olan fazla TL likiditesini çekeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin geçen haftalarda attığı ZK kararına rağmen likidite fazlası 466 milyar TL ile son dört ayın en yüksek seviyesine geldi.

TCMB’nin beklentilerin üzerinde gelen Eylül ayı enflasyon rakamları sonrası ilk faiz indirimine Aralık ayında gideceğine hatta 2025’in ilk aylarına da öteleyebileceğine yönelik beklentinin de attığını görüyoruz. Bültenlerimizde sıklıkla yer verdiğimiz üzere, gerek büyümenin öncü göstergesi olan PMI verilerinin pandemi döneminden bu yana en düşük seviye gelmesi, hatta sanayide de çarkların durmaya yaklaştığına işaret eden sanayi üretim verisi ardından enflasyonla mücadelede yalnız bırakılan TCMB’nin, reel sektörden gelen 'çığlığa' kayıtsız kalmayarak faiz indiriminde çok da geç kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Netice itibariyle, enflasyonu illet bir hastalık olan kansere benzetirsek, alınan kemoterapi (faiz) hastalığı bir yere kadar iyileştirirken, ilaca bünyenin de bir müddet sonra alışkanlık yaptığını görüyoruz. Vücudun kemoterapi ilacı dışında da topyekûn kanserle mücadele etmesi gerektiğini, bu bağlamda da para politikasının yanı sıra maliye politikasının da devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mesela iki gün önce Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre Eylül ayında bütçe açığı 100,5 milyar TL olurken, yılın ilk dokuz ayında açık 1,07 trilyon TL oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre ciddi mânâda artan açık, kamunun da tasarruf etmesi gerektiğini gösterdi!

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 17 Ekim - Perşembe

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Erdoğan Fidan17/10/24 08:37
Sayın Editör, Köşe yazısının başlık kısmında ve sizin ana haber akışınızda da yazan "Bitcoin 'kapıyı' çalıyor!" diye biten manşetle okurları kandırdığınız bir karaktersizlik var yazıda.. Haber metninin başlık kısmı dışında BITCOIN'e dair nerede bilgi var hiç baktınız mı ?