Haspolat’ta kundaklama: Illias El-Ghazali, Elmughrabi’nin isteği üzerine apartmanı yaktığını itiraf etti!
Haspolat’ta 23 Ekim’de bir apartmanın giriş kısmında, merdiven boşluğundaki eşyaların ateşe verilip bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de ağır yaralanmasına sebep olmakla suçlanan zanlılar Sakher Mansour Abdul Elmughrabi, Illias El-Ghazali ve Mustafa Tutar, 2 ay süreyle cezaevine gönderildi. Mahkemede konuşan polis, llias El-Ghazali'nin ifadesinde Elmughrabi’nin isteği üzerine apartmanı yaktığını itiraf etti.
Haspolat’ta Tutar Apartmanı’nı kundaklayarak bir kişinin ölümüne ve bir kişinin ağır yaralanmasına neden oldukları iddia edilen Sakher Mansour Abdul Elmughrabi, Illias El-Ghazali ve suçla bağlantılı olarak tutuklanan binanın sahibi Mustafa Tutar, bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı.
Mahkemede meseleye ilişkin olguları aktaran Müfettiş Muavini Ömer Faruk Şengil, zanlıların "Adam Öldürme, Kundaklama, Binalardaki Eşyaları Ateşe Verme ve Ağır Yaralama" suçlarından tutuklandıklarını belirtti. Polis, Sakher Mansour Abdul Elmughrabi ve Illias El-Ghazali’nın, 23 Ekim 2024 tarihinde saat 03.00 sıralarında, henüz tespit edilemeyen bir nedenle Mustafa Tutar’a ait Tutar Apartmanı’na saf alkol dökerek kundaklama yaptıklarını söyledi. Yangın sonucu apartman sakinlerinden, 6 numaralı dairede kalan 24 yaşındaki Derrick Bamfo Ampomah’ın vefat ettiği, Jonathan Maukle Adjabeng'in ise ağır yaralandığı açıklandı.
"ÖĞRENCİLER, AYLARDIR SUSUZ VE ELEKTRİKSİZ, İNSANLIK DIŞI KOŞULLARDA YAŞAMAYA DEVAM ETTİ"
Şengil, ifadesinde şu bilgileri aktardı:
“Zanlı Tutar iş insanıdır; Haspolat’ta Tutar 4, Tutar 5 ve Tutar 6 adında üç apartmanı ve bir ofisi vardır. Yanında birçok kişi çalışmaktadır. Olayın yaşandığı Tutar 5 apartmanında kalan Afrikalı kiracılar, geçtiğimiz Ağustos ayında Tutar 4 apartmanında kalıyordu. Zanlı Tutar ile kiracıları arasında apartmanın tahliyesi konusunda sorun yaşanıyordu. Ev sahibi Tutar, kiracılara 31 Aralık 2024 tarihine kadar Tutar 5 apartmanında kalabileceklerini söyleyerek Tutar 4 apartmanını tahliye ettirdi. Ancak zanlı Tutar ile kiracılar arasındaki sorunlar devam etti. 14 Ağustos 2024 tarihinde, apartmanda kiracılar bulunmasına rağmen pencereleri söktürdü, eşyalarını izinsiz olarak dışarı çıkardı. Öğrenciler polise şikayette bulununca pencereleri geri taktırdı. Ancak zanlı yine de durmadı; apartmanın su ve elektriğini kesti. Öğrenciler, aylardır susuz ve elektriksiz, insanlık dışı koşullarda yaşamaya devam etti. Zanlı, apartman boşluklarındaki kapıları da söktü.
'İKİ ZANLI, OLAY YERİNDEN AYRILIP SAF ALKOL TEMİN ETTİKTEN SONRA APARTMANA GERİ DÖNDÜ'
Olay gününden bir gün önce, 22 Ekim 2024 tarihinde, zanlı Tutar, Arap uyruklu kiracılar bulan ve komisyon karşılığında çalışan Sakher Mansour Abdul Elmughrabı ile birlikte Haspolat’tan Lefkoşa’ya geldi. Bir meyhanede vakit geçirdiler, ardından Haspolat’a geri döndüler. Tutar, Elmughrabı’yı Range Rover marka aracının yanına bıraktı. Zanlı Tutar, aracını MOBESE kameralarının altına park edip telefon görüşmesi yaparak, dost hayatı yaşadığı kadınla konuştu. Daha sonra her iki cep telefonunu da kapattı; birini araçta bıraktı, diğerini eve götürdü. İfadesinde, telefonları kapatarak uyuduğunu söyledi. Tutar, polise iki cep telefonu verdi; bunlar shovme ve Samsung marka cihazlardı. Ancak kamera görüntülerinde zanlının iPhone kullandığı tespit edildi. Bu telefonla olay öncesi Elmughrabı ile konuştuğu belirlendi. Polis, shovme marka telefonun olaydan önce ve sonra kullanılmadığını tespit etti. Tutar’dan ayrılan Elmughrabı, Illias El-Ghazalı’yı alıp olayın yaşandığı apartmana girdi. Kamera görüntülerinde, iki zanlının birlikte iki kez apartmana girdikleri, El-Ghazalı’nın bir kez tek başına girdiği ancak yangını çıkaramadığı görüldü. Daha sonra iki zanlı, olay yerinden ayrılıp saf alkol temin ettikten sonra apartmana geri döndü ve alkolü dökerek yangını başlattı.
‘ZANLILAR, EVLERİNE GİDİP ŞORT VE TERLİK GİYDİ; YANGIN HABERİNİ ALMIŞ VE UYKUDAN YENİ KALKMIŞ GİBİ DAVRANDI’
Zanlılar, evlerine gidip şort ve terlik giydi; yangın haberini almış ve uykudan yeni kalkmış gibi davranarak olay yerine şort ve terlikle gitti. Elmughrabı, ölen kişinin çıkarılmasına yardım etti. Ölen kişinin ağır yaralı olduğu video kaydında "help" diye bağırdığı ve inlediği duyuluyor. Elmughrabı, apartmanın güvenlik kamera sistemini söktü. Olay yerinde bulunan kameranın üzerinde Elmughrabı’nın parmak izi bulundu. Kameranın söküldüğü duvarda ise avuç içi izi tespit edildi. El-Ghazalı da yangını söndürmek için su taşıdı ve panik yaşayan insanlara yardım etmeye çalıştı.
İki cep telefonunu kapattığını ve uyuduğunu iddia eden zanlı Tutar, yangını eşinden öğrendiğini belirtti. Telefonları kapalı olduğu için, dost hayatı yaşadığı kadının eşini arayarak olaydan haberdar olduğunu öne sürerken yapılan incelemede zanlının eşinin 03.04’te arandığı belirlendi. Samsung marka telefonunda ise 02.52’de cevapsız çağrı olduğu tespit edildi. Elmughrabı, olay yerinde bir kişiden telefon alarak ‘Beni sorarlarsa tüm gece yanında olduğumu söylersin’ şeklinde bir görüşme yaptı. Bu konuşmaya tanık olan kişiden ifade alındı.”
ILLİAS EL-GHAZALI, ELMUGHRABI’NIN İSTEĞİ ÜZERİNE APARTMANI YAKTIĞINI İTİRAF ETTİ
Polis, soruşturma sonucunda Elmughrabı ile Tutar’ın polisi yanıltmak için her yolu denediğini tespit etti. Illias El-Ghazali ise polise yardımcı oldu ve son ifadesinde Elmughrabı’nın isteği üzerine apartmanı yaktığını itiraf etti.
19 GÜNDE 70 İFADE ALINDI, 13 KAMERA İNCELENDİ
Soruşturmanın zanlıların etkileyebileceği kısmının tamamlandığını belirten polis, 19 günde 70 ifade alındığını, 13 kameranın incelendiğini açıkladı. Elmughrabı’nın ülkede çalışma izniyle bulunduğu, El-Ghazalı’nın öğrenci olduğu, Tutar’ın ise KKTC-TC vatandaşı ve maddi gücü yüksek bir iş insanı olduğu belirtildi. Polis, zanlı Tutar’ın insan kaçakçılığı, resmi evrak düzenleme ve tedavüle sürme suçlarından teminata bağlı olduğunu hatırlattı. Zanlıların adam öldürme suçuyla itham edildiğini, bu suçun ömür boyu hapis cezası öngördüğünü kaydetti ve 3 ay süreyle cezaevine gönderilmelerini talep etti. Bu sürede Türkiye’ye delil gönderileceğini ve silinen telefon görüşmelerinin DATA incelemelerinin yapılacağını belirtti.
2 AY SÜREYLE CEZAEVİNE GÖNDERİLDİLER
Savcı Behrat Mavioğlu, Tutar’ın yasa dışı yollarla Türkiye’ye kaçması halinde iade edilmeyeceğini, insan kaçakçılığı suçundan teminata bağlı olmasının kaçma ihtimalini artırdığını söyledi. Zanlının maddi gücünün yüksek olduğunu belirten savcı, olayın vahametinin büyük olduğunu ve zanlıların kaçması durumunda adaletin sağlanamayacağını ifade etti. Bu nedenle, zanlıların tutuklu yargılanmasını talep etti.
Elmughrabı ve Illias El-Ghazalı’nın avukatları, cezaevi talebine itiraz etmedi ancak 3 aylık sürenin uzun olduğunu savundu. Tutar’ın avukatı ise tutuklu yargı talebine itiraz ederek zanlının kaçmayacağını savundu ve kefil olabilecek tanıkları mahkemede dinletti.
Duruşmanın ardından Yargıç Nuray Necdet, tüm zanlıların tutuklu yargılanmasına ve bu amaçla en fazla 2 ay süreyle cezaevine gönderilmelerine karar verdi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.