Jane Holl Lute’un 30 Mayıs’tan önce gelmesi beklenmiyor

Fileleftheros’un “Önce Seçim Sonra Hareket… Lute’un 30 Mayıs Milletvekili Seçiminden Önce Kıbrıs’a Gelmesi Zor… Anastasiadis Guterres’e Mektup Hazırlıyor” başlıklı haberine göre, Rum tarafı, Lute’un, genel seçimden önce Ada’ya gelmesinin beklenmemesi gerektiğini ve Ada’daki ve 3 muhtemelen garantör ülke başkentindeki randevularının belirlenmesi için istişarelerin ayın ikinci yarısına doğru yapılacağını değerlendiriyor.

Lute’un söz konusu dönemde (Mayıs ayının ikinci yarısında) Cenevre öncesinde ve sırasında cereyan edenleri kaydetmesi, Guterres’in de Kıbrıs sorunundaki gelişmelerle ilgili raporunu Güvenlik Konseyi’ne göndermesi gerektiği belirtilen haberde, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in de, 29 Nisan’da açıkladığı üzere, Guterres’e göndereceği mektubunu hazırlamakta olduğu ve hafta sonuna kadar göndereceği belirtildi.

ANASTASİADİS’İN MEKTUBU

Edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis’in mektupta Cenevre’de cereyan edenleri kaydetmek ve Türk tarafının bir dizi argümanına cevap vermek niyetinde olduğunu, çıkmazı aşmak üzere Cumhurbaşkanı Tatar’la görüşmek için New York’a gitmeye hazır olduğunu yinelemesinin beklendiğini yazan gazeteye göre, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis de geçmişte de benzer hareketlerde bulunulduklarını ve bu hareketlerinin, “prosedürün ilerlemesine yardımcı olduğu” iddiasında bulundu. 

Anastasiadis’in Guterres’e göndereceği mektubun Rum Yönetiminin AB ve BM’nin güçlü ülkelerini “Kıbrıs sorunundaki gelişmeler hakkında bilgilendirmek” için başlatacağı kampanyanın bir parçasını oluşturduğu belirtildi.

Habere göre Cenevre’de sunulan tezler konusunda “bilgilendirme kampanyası” başlatacaklarını açıklayarak, Türk ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu tezlerin BM ve Güvenlik Konseyi kararları ile Genel Sekreter’in yetki sınırları dışında olduğu iddiasında bulunan Anastasiadis,  “dolayısıyla, gerek BM’den gerek AB’den, gerekse Türkiye’ye nüfuz kullanabilecek ülkelerden benzer tepkiler gelmesini sağlamaya çalışacağız” dedi.

HRİSTODULİDİS LETONYA VE LİTVANYA’YI ZİYARET EDİYOR

“Avrupa Baskı Unsuru Olarak ‘Pozitif Gündem’” başlıklı haberinde, Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif gündem ile ilgili kararın haziran ayındaki Avrupa zirvesinde verileceğini yazan gazete, Rum Yönetiminin, önceden çalışma yapılması gerektiği görüşünde olduğunu yazdı, bu çerçevede Dışişleri Bakanı Hristodulidis’in bugün Letonya, yarın da Litvanya’yı ziyaret edeceği bilgisini verdi.

Habere göre Hristodulidis Letonya ve Litvanyalı denkleri ile görüşmelerinde, Türkiye-AB ilişkileri ve gayriresmî 5+BM konferansının sonuçları ışığı altında Kıbrıs sorununu gündeme getirecek.

Hristodulidis’in dün de Fransa’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Salina Grenet-Catalano ile görüşerek Cenevre’deki gayriresmî konferansta cereyan edenlerle ilgili “bilgi” verdiğini yazan gazeteye göre, Catalano görüşmeyle ilgili twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Fransa’nın BM’nin çözüm çerçevesine bağlı olduğunu ve Genel Sekreter’in çabalarının devamını desteklediğini” kaydetti.

DİSİ DE KENDİ “BİLGİLENDİRME” KAMPANYASINI BAŞLATIYOR

Gazete “DİSİ’den Bilgilendirme Kampanyası… Partilerin Kıbrıs Sorunundaki Gelişmelerle İlgili Tepkileri” başlıklı haberinde ise, DİSİ’nin de Kıbrıs sorununda “bilgilendirme kampanyası” başlatacağını açıkladığını yazdı.

Habere göre parti tarafından yapılan açıklamada, Rum Yönetiminin başlatacağı kampanyanın paralelinde DİSİ’nin de Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın Cenevre’de sunduğu Kıbrıs sorunundaki tezlerin, “BM parametrelerinin, kararlarının ve Genel Sekreter’in yetki sınırlarının dışında olduğunun” bilinmesi için gerekli bütün eylemlerde bulunacağı belirtildi.

Açıklamada DİSİ’nin, Rum tarafının Kıbrıs sorunundaki tezlerine (iki bölgeli iki toplumlu federasyon) destek sağlamak için doğrudan uluslararası unsura, Avrupa Birliği’ndeki ortaklara ve Avrupa Halk Partisi’ne ulaşacağı kaydedildi.

VATANDAŞLAR İTTİFAKI “GÜMRÜK BİRLİĞİNİ BAŞARIRSA HİÇBİR GÜDÜSÜ KALMAZ”

Vatandaşlar İttifakı dün yayımladığı açıklamada, “Cenevre’de Türkiye iki devleti kabule ettirmeyi başaramadı ama masaya koymayı başardı, böylece Kıbrıs sorununun mevcut prosedürle ve mevcut çerçeve ile çözülemeyeceği söylemini güçlendirdi” dedi. Türkiye’nin AB’nin pozitif gündemi yolunu açmayı da başardığı görüşünü de ortaya koyan İttifak, “Başkan Anastasiadis pozitif gündemi Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyetine yönelik yükümlülüklerine ve Kıbrıs sorununun çözümüne bağlamalı. Türkiye AB ile gümrük birliğini yükseltmeyi başarırsa artık Kıbrıs sorununa adil bir çözüme rıza göstermek için hiçbir güdüsü kalmaz” ifadesini kullandı.

DAYANIŞMA HAREKETİ “YİNE HALKI KANDIRDILAR”

Dayanışma Hareketi, “siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli iki toplumlu federasyon aşıkları” diye nitelediği Rum Yönetiminin ve yoldaşlarının, BM Güvenlik Konseyi ve AB üyeleri ile diğer ülkeleri bilgilendirme çabasına girerek Türkiye’nin yeni emrivakilerde bulunması halinde “Kıbrıs Cumhuriyeti için aşağılayıcı” diye nitelediği Cenevre gayriresmî görüşmesinin bir sonraki aşamasına katılmayacağını söyleyerek “yine halkın kandırıldığı” görüşünü ortaya koydu.

Hareket tarafından yapılan açıklamada, özetle şunlar kaydedildi: “Hükümet halka, iki devlet çözümü talebiyle ilgili Türkiye’ye delilli cevaplar vereceğini söyledi. Cenevre dönüşünün hemen ardından Hükümet sözcüsünden ‘şimdi delilli metin hazırlayacaklarını’ işitene kadar kendilerine inandık.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurtaracaklarını söylüyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunmak isteselerdi Cenevre’ye ‘Güney’in yönetimi’ olarak gitmezlerdi.”

“BİLGİLENDİRME” KAMPANYASINA 8 MAYIS’TA BAŞLIYOR

Alithia “Avrupa’yı ve BM’yi Bilgilendirme Kampanyası… İlk İstasyon Gayriresmî Avrupa Konseyi” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in Genel Sekreter Guterres’e göndereceği mektup dışında 8 Mayıs’ta Portekiz’in Porto kentinde düzenlenecek gayriresmî Avrupa Konseyi toplantısında üye devlet başkanlarına bilgilendirme yaparak AB’nin desteğini isteyeceğini yazdı.

Habere göre Anastaiadis gazetecilerin, Türk tarafının dile getirdiği tezler nedeniyle gerilim ortadayken olguların değişip değişemeyeceği sorusu üzerine, “mesele, sürükledikleri izolasyon ile Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza neden olacakları bedeli hesap edip etmedikleridir. Bu, uluslararası toplumun da AB’nin de kabul etmesi mümkün olmayan bir şeydir” iddiasında bulundu.

Haravgi “Başkan İki Devlet Tezine Tepki Ekliyor… Kıbrıs Pasaportu Olan 97 Bin Kıbrıslı Türk Utanmalı Mı” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in Türk tarafının iki devlet tezine tepki gösterilmesini sağlamak üzere uluslararası alanda “bilgilendirme kampanyasına” başlayacağını yazdı.

Habere göre Anastaiadis, cenazesi bugün defnedilecek olan Rum Meclisi eski başkanlarından Vasos Lissaridis için açılan anı defterini imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, paskalya mesajında Kıbrıslı Türkler için “vatandaşlarım” ifadesini kullanmasına Cumhurbaşkanı Tatar’dan gelen tepkiye “şaşırdığını” söyledi, şunları ileri sürdü:

“Cenevre’de geliştirdikleri argümanlardan biri de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olduklarıydı. Öte yandan vatandaşlarım dediğim için Kıbrıslı Türklere hakaret ettiğimi düşünüyor. Sormak istediğim bir şey var: Kıbrıs kimliğine, Kıbrıs pasaportuna sahip olan ve Kıbrıslı Avrupalıların yararlandığı her şeyden yararlanmakta olan 97 bin Kıbrıslı Türk utanmalı mı? Kıbrıs kimliği veya pasaportu olan çalışma arkadaşları daha mı çok utanmalı? Çatışmaya girmek istemiyorum ama sabrın da sınırı var.”