Larnaka köylerini yakıp geçen yangından geriye küller ve hasar kaldı

Yakındaki şehirlere yeşil yol manzaraları sunan Larnaka’nın dağlık alanlarının büyük bölümü, ıssız, insanın teninden kolay kolay çıkmayan is kokan dumanlı alanlara dönüştü.

Kıbrıs Haber Ajansı, KHA muhabiri Larnaka bölgesinde yanan bölgeleri gezdi, yeni ve eski geleneksel evlerin, bahçelerin yangınla yok olduğuna, araçların sadece iskeletinin kaldığına, elektrik direklerinin tamamen yandığına şahit oldu. Yangının ardından dumanlar tembel bir cumartesi öğleden sonrasında, Limasol bölgesinin göklerini kızıla bürüdü; Larnaka’dan Paralimni ’ye kadar alevlerin boyutuyla insanları tam bir şoka uğrattı.

Güney Kıbrıs’tan ve İsrail’den helikopterlerle Orman Dairesi’nin yangın söndürme uçakları, pazartesi sabahının erken saatlerine kadar su bombalarıyla yangının son kalıntılarını söndürmeye devam etti.

Polis arabaları köylerde vatandaşlara yardım ederken Kıbrıs Elektrik Kurumu teknisyenleri, jeneratörlerle, transformatörlerle, yeni direkler yerleştirerek elektrik sağlamak için gece gündüz çalıştı.

Odou köyü adına konuşan Menelaos Philippou, KHA’na, hasar gören tüm ekili alanların, işletmelerin ve çiftliklerin kayıt altına alındığını, gönüllülerin yiyecek ve giyecek dağıttıklarını, temizlik çalışmaları yaptıklarını anlattı.

 Domates ekili alanlarla arı kovanlarının zarar gördüğünü, 26 ton balın yandığını, binlerce arı kovanının kullanılmaz hale geldiğini belirten Philippou, “Bu felaketten kurtulmak, arazilerimizi yeniden ekime hazırlamak ve hayatımıza devam etmek için hemen yardım ve destek istiyoruz. Böyle bir şeyin bize olabileceğini hiç beklemiyorduk” dedi.

Menelaos Philippou ölen dört Mısırlı işçinin köylüler tarafından görmezden gelindiğini söyleyenleri de kınadı.

Tarım Ödemeleri Kurumu’ndan bir heyete başkanlık eden Andreas Evangelou, kurumun çiftçilerin yanında olacağını, mal zararlarının tazmininin en kısa sürede yapılacağını umduğunu söyledi.

Vavatsinia köyü adına konuşan Andreas Gavriel, bölgede yaşayanların, yangın köye ilerlerken öleceklerinden korktuklarının, sadece ekili alanların, bazı ağaçların yandığını, rüzgarın yön değiştirmesiyle köyün yanmaktan kurtulduğunu anlattı.

Gavriel, “Burada herkes yangını söndürmek için çalıştı, bu görmezden gelinemez. Burada yapılanlar muazzamdı” şeklinde konuştu.

Güney Lefkoşa, Larnaka ve Mağusa Orman Bölge Yetkilisi Kyriakos Monogios, karada yangını kontrol altına almaya çalışanlara yardım eden hava tankerlerinin çalışmasını övdü. Canadair uçaklarının denizden su alarak yangına müdahale ederken polis helikopterlerinin ve Rus helikopterlerin bölgedeki barajlardan su alarak yangına daha sık su bombardımanı yapılmasını sağladıklarını belirtti.

Kyriakos Monogios, son yangını son derece zor olarak tanımladı; Kıbrıs’ta küresel ısınma ve kurak alanlarla bazı şeylerin değiştiğine alışmak gerektiğini, cumartesi günkü yangına güçlü rüzgâr ve yüksek hava sıcaklığının yardım ettiğini kaydetti.

KHA, Vavatsinia’daki Orman Dairesi koordinasyon merkezinde, yangına müdahale için gönderilen iki İsrail uçağının personelini buldu.

 İsrail Hava Yangın Ekibinden Kaptan Doron Eli Melekh KHA’na, bu büyük yangın için Güney Kıbrıs’a yardım etmek üzere iki uçak ve 20 personelle İsrail’den geldiklerini, büyük bir yangın olduğunu ve çok çabuk yayıldığını belirtti.

Güney Kıbrıs’a geldiklerinde yangının kontrol altına alınmış olduğunu, dolayısıyla yerel ekiplere birçok küçük cephede yangının yayılmasını önlemede yardım ettiklerini kaydeden Kaptan Melekh, İsrail’in kara ve hava koşullarının Kıbrıs’la benzerlik gösterdiğini, son yangının aslında daha büyük olduğunu ifade etti.

Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Michalis Komodromos da Vavatsinia’yı ziyaret etti ve kurumun teknisyenlerinin sabah erken saatlere kadar köylere elektrik verilmesi için çalıştıklarını, personelin yorgunluk nedir bilmeden çalıştıklarını belirtti.

Melini köyü adına konuşan Christoforos Alecou, Larnaka ve Limasol köylerindeki hasarın çok büyük çaplı olduğunu çünkü yangının çok hızlı yayıldığını ve herkesin korktuğunu söyledi.

Alecou, “Çok şükür ki vatandaşları tahliye etmeyi başardık ve ölen olmadı. Üç ev tamamen yandı, diğer onu büyük hasar gördü. Tarlalar da yandı. Ben çiftçilerin karşı karşıya kaldığı toplam hasarın büyüklüğünden korktum. Meyve sebze tarlaları, binlerce avro değerinde sulama sistemleri ve ekipmanları da hasar gördü. Halkın hemen destek görmesi lazım. Hiçbir şeyleri kalmadı” dedi.