Güney Kıbrıs BM'den güçlü bir mesaj bekliyor
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Başkanlığı tarafından, kapalı bölge Maraş konusunda Rum kesimi 'Maraş’la ilgili 550 ve 789 sayılı kararların ihlal edildiğine' atıfta bulunulmasını istediği ve çoğu üye devletin, güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini destekledikleri belirtildi...
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Başkanlığı tarafından, kapalı bölge Maraş konusunda yapılacak açıklamayla ilgili haberler bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.
Politis gazetesi “Maraş İçin Kelimelerle Savaş- Güvenlik Konseyi’nin Başkanlık Açıklaması Konusunda Kelimelerle Savaş- Metinde Yer Alacak Kelimelerle İlgili İtirazlarla Birlikte Olumlu Ortam” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, üye devlet temsilcilerinin, İngiltere’nin hazırladığı ikinci taslak temelinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Başkanlık açıklamasında yer alacak kelimelerle savaş verdikleri yorumunda bulundu.
İngilizlerin hazırladığı ikinci taslağın, birinci taslağa göre iyileştirilmiş olduğunu yazan gazete, ilginin iki noktaya odaklandığını çünkü metnin geri kalanının, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı’nın 8 Ekim 2020 tarihinde yaptığı açıklamayla neredeyse aynı olacağını belirtti.
Gazete, Lefkoşa Rum kesimi ile üye devletlerin iyileştirilmesini istedikleri ifadelerin “Türk tarafının yaptığı açıklamaların Maraş’la ilgili kararlarla uyumsuzluğu, aynı zamanda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kıbrıs Türk lideri Ersin Tatar’ın isimlerine açık bir şekilde atıfta bulunulmasıyla ilgili ifadeler olduğuna” işaret etti.
Gazete, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığından bir açıklama yapılması için, gerek daimi üyelerin, gerek de daimi olmayan üyelerin oybirliğine ihtiyaç duyulduğunu yazdı.
GÜÇLÜ BİR MESAJ VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ DESTEKLEDİLER…
Rum kesiminin Başkanlık açıklamasında, Türkiye’nin eylemlerinin bunlarla bağdaşmadığına değil, Maraş’la ilgili 550 ve 789 sayılı kararların ihlal edildiğine atıfta bulunulmasını istediğini kaydeden gazete, diplomatik kaynaklara dayanarak, yoğun istişarelerde bulunulduğunu ve çoğu üye devletin, güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini desteklediklerini ifade etti.
ABD’nin, kararların ihlal edildiğine atıfta bulunulması gidişatına yöneldiğini, fakat dün gece geç saatlere kadar anlaşmaya varıldığına dair bir bilgiye ulaşılmadığını kaydeden gazete, diplomatik kaynakların, ortamın Rum kesiminin beklentilerinin karşılanması konusunda olumlu olduğunu söylediklerini öne sürdü. Ankara’nın ise başkanlık açıklamasının mümkün olduğunca ılımlı olması konusunda yoğun bir hareketlilik içinde olduğu kaydedildi.
Haberde, üye devletlerin “Maraş’la ilgili açıklamalar konusunda üzüntü ve endişe duyulduğuna dair ifadelerin, Türk eylemlerinin kınanmasıyla güçlendirilmesi gerektiğini düşündükleri” de belirtildi.
İSİMLER KONUSU…
BM Güvenlik Konseyi üyelerinin “önerileri yazıp sildikleri ikinci noktanın” ise, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a isimleriyle atıfta bulunup bulunulmayacağı olduğuna işaret eden gazete, İngiltere’nin hazırladığı iki taslakta da Erdoğan ile Tatar’ın açıklamalarına isimle atıfta bulunmaktan kaçındığını ve yalnızca “açıklamalara” atıfta bulunulduğunu belirtti.
Gazete, Rum kesiminin bu durumda isimlerle atıfta bulunulmasını istediğini, bazı üye devletlerin ise bunun gerekli olmadığını çünkü kişilerin değil eylemlerin değerlendirildiğini düşündüklerini yazdı. Daimi üyelerin, özellikle (bir miktar daimi olmayan üyeyi etkileyen) ABD ile Rusya’nın önemli rol oynayacaklarını kaydeden gazete, bu ay BM Güvenlik Konseyi’ne başkanlık eden Fransa’nın, isimle atıfta bulunulması konusunda olumlu olduğunu kaydetti.
BM GÜVENLİK KONSEYİ AÇIKLAMASINDAN BEKLENEN
ΒΜ Güvenlik Konseyi tarafından bugün yayımlanması beklenen başkanlık açıklamasının, Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarında belirlendiği üzere, Maraş’ın statüsünü yeniden onayladığını belirteceğini kaydeden gazete, buna paralel olarak Türkiye’nin Maraş’ın açılmasına ilişkin açıklamalarını geri çekmeye ve gerilimi artıran faaliyetlerde bulunmaktan kaçınmaya çağrılacağını da ifade etti.
Açıklamada, siyasi eşitliğe sahip iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümüne dayalı çözüm arzusuna ilişkin bir paragraf olmasının beklendiğini de yazan gazete, müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin umudun da ifade edileceğini ekledi.
TASLAKLAR GİDİP GELİYOR
Alithia gazetesi ise “Başkanlık Açıklamasıyla İlgili Taslaklar Gidip Geliyor- BM Güvenlik Konseyi’nde Sert Mücadele- İngilizlerin Türkiye Israrı” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılacak başkanlık açıklamasına, Maraş’la ilgili yaptıkları açıklamalarla BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarının ihlal edildiği konusunda, Türkiye ve Kıbrıslı Türklere isimleriyle atıfta bulunulmasının dahil edilip edilmemesi konusunda dün de sert bir diplomatik mücadele verildiğini yazdı.
İngilizlerin sunduğu iki taslağın üye ülkeleri ikna etmediğini ve bunların “sessiz prosedürü” bozarak değişiklikler yapılmasını istediklerini kaydeden gazete, İngiltere’nin ikinci taslakta yaptığı değişikliklere rağmen bir kez daha “Erdoğan ve Tatar’a isimleriyle atıfta bulunmaktan, aynı zamanda faaliyetlerini açıkça kınamaktan kaçındığını”, bunun ise İngiltere’nin üçüncü taslağı hazırlamasına yol açtığını belirtti.
FİLELEFTHEROS: “TÜRKİYE’YE İNGİLİZ CAN KURTARAN YELEĞİ”
Fileleftheros gazetesi ise “Türkiye’ye İngiliz Can Kurtaran Yeleği- Başkanlık Açıklaması Konusunda BM’de Maraton İstişareler ve Yoğun Kulis Faaliyetleri- İhlalden Söz Etmiyorlar” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, İngiltere’nin Türkiye’yi BM Güvenlik Konseyi içerisinde korumak için yine kendisine cankurtaran yeleği attığı yorumunda bulundu.
Başka bir haberinde ise, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in “Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhindeki yeni Türk meydan okumalarının ele alınması için maraton istişarelerini sürdürdüğünü” yazan gazete, Hristodulidis’in dün akşam Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’le bir telefon görüşmesi daha yaptığını yazdı.
Görüşmenin konusunun, Türk meydan okumaları konusunda AB tarafından atılacak adımlar olduğunu kaydeden gazete, bunun öncesinde Borrell’in Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’la telefonda görüştüğünü belirtti.
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis “ACTIVE”e yaptığı açıklamada ise, uluslararası toplumun ve bir miktar devletin tepkisinin kendi önemine sahip olduğunu belirterek, hedefin bunların nasıl eyleme dönüştürüleceği olduğuna işaret etti.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.