Anastasiadis, Michel’den AB’nin güçlü tepkide bulunmasını istedi

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in, Türk tarafının Maraş konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’le dün telefonda görüştüğü ve Michel’den Avrupa Birliği’nin (AB) güçlü bir tepkide bulunmasını istediği ifade edildi.

Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Rum Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, Anastasiadis’in telefon görüşmesi esnasında Michel’i, Türkiye’nin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyareti esnasındaki “son meydan okumaları ve özellikle de kapalı bölge Maraş’la ilgili yeni yasadışı eylemleri” konusunda bilgilendirdiğini ve bu eylemlerin geri alınması için AB’nin güçlü tepkisini istediğini ifade etti.

Gazeteye göre Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise açıklamasında, kısa süre önce Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşmeye atıfta bulunarak, görüşmede “Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında Türkiye tarafından meydan okumalarda bulunulmasından kaçınılması için, girişimlerde bulunduğunu” öne sürdü.

Habere göre Michel, Anastasiadis’e, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını beklediğini ve AB’nin buna göre tepki vereceğini de söyledi.

HRİSTODULİDİS

Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ise açıklamasında “Türk tarafının kapalı bölge Maraş meselesiyle ilgili tek taraflı ve yasa dışı açıklamaları konusunda esaslı bir tepki ortaya çıkması için, Rum tarafının çabalarının dört eksende hareket ettiğini” söyledi.

“Alpha”ya yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi’nin, BM Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasının kabul edilmesini beklerken, üzerinde çalışmakta olduğu üç gidişat daha bulunduğunu dile getiren Hristodulidis “Özellikle karşılarında kim olduğu göz önüne alındığında, durumların kendileri açısından hiç de kolay olmadığını; bundan ötürü de Erdoğan ile Tatar’ın açıklamalarının önlenmesinin mümkün olmadığını” iddia etti.

BM Güvenlik Konseyi’nin Başkanlık açıklamasının haricinde önlerinde 3 başka gidişat daha bulunduğunu dile getiren Hristodulidis, Maraş’la ilgili gelişmelerin ardından, Kıbrıs’taki BM Barış Gücünün (UNFICYP) görev süresinin uzatılması kararı konusunun bir kenarda kaldığını ve bunun 29 Temmuz’a kadar kabul edilmesi gerektiğini anımsattı.

Taslağın ve notların bulunduğunu ifade eden Hristodulidis, buna gerek Maraş konusu, gerek de en büyük hedefleri olan müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili ifadelerin dahil edilmesinin oldukça önemli olduğunu savundu.

Diğer bir gidişatın ise Avrupa Birliği (AB) olduğunu dile getiren Hristodulidis, sözlü bir tepkiden daha fazlasını beklediklerini belirterek, bundan ötürü AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’le ayrıca diğer dışişleri bakanları arasındaki görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.

Konuyla ilgili olarak AB Güvenlik Komitesinde bir ilk görüşme yapıldığını ve önümüzdeki Pazartesi-Salı gününe kadar AB’nin bir sonraki eylemlerinin ne olabileceği konusunda daha fazla şey söylenebileceğini ifade eden Hristodulidis, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in konu hakkında yaptığı ve mesafeli bir tepki olarak değerlendirilen ilk açıklaması konusundaki bir soruya karşılık ise “durumların AB içerisinde de hiç kolay olmadığı” yanıtını verdi.

Türkiye’ye dostane yakınlıkları bulunan ülkeler bulunduğunu dile getiren Hristodulidis, bunun, bu ülkelerin kendi ulusal çıkarlarına hizmet ettiği için, Türkiye’nin eylemlerini onayladıkları anlamına gelmediğini öne sürdü.

Son olarak “Türk tarafının oldubittiler empoze etme çabasına tepki olarak” Rum Yönetimi’nin alacağı tek taraflı önlemlerin çabaların bir diğer ayağı olduğunu dile getiren Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, siyasi parti başkanları tarafından ulusal konseye sunulan fikirler ve öneriler üzerinde çalıştığını ve önümüzdeki günlerde konuyla ilgili açıklamaların yapılacağını sözlerine ekledi.