Kapalı Maraş konusundaki gelişmelerle ilgili Rum Dışişleri Bakanlığı'nda toplantı yapıldı
Güney Kıbrıs Hükümeti'nin, Kıbrıslı Türk bir işadamının Kıbrıslı Rum mal sahiplerinden kapalı bölge Maraş’ta üç oteli satın aldığına dair haberin ortaya çıkmasının beş gün akabinde çaresiz bir şekilde gelişmeleri takip ettiği ve bunları önlemek için “panzehire” sahip olmadığının görüldüğü ifade edildi.
Politis gazetesi “Hükümetten Maraş Konusunda Çaresizlik ve Eller Yukarı- Gafil Avlanmış, B Planı Yok ve Tepki Verme Olanağı Yok” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, dün Rum Dışişleri Bakanlığı'nda konuyla ilgili olarak bir toplantı yapıldığını yazdı.
Rum Dışişleri Bakanlığı'nda, kapalı bölge Maraş konusunda üzerinde anlaşmaya varılan her şeyin ve BM Güvenlik Konseyi kararların uygulanması “dilekleriyle” dün bir toplantı yapıldığını yazan gazete, toplantıda, KKTC’deki taşınmazların Kıbrıslı Rumlar tarafından Rum olmayan kişilere satılmasıyla ilgili satış belgelerinin kabul edilmediğine dair açıklamalarda bulunulduğunu iletti.
Gazete “Tek Yanıt Ezelden Beridir Üzerinde Anlaşmaya Varılan Şeyler” başlığıyla iç sayfadan yer verdiği haberinde ise, Rum devlet liderliği ile siyasi liderliğin gelişmeler konusunda endişeli olduklarını, diğer yandan ise özel anlaşmaların yasa dışı olmadığına işaret ettiklerini iletti.
KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarının, Kıbrıslı Türk işadamlarına satıldığına dair artık teyit edilmiş bilgilerin akabinde “toprak üzerindeki yeni oldubittilerin” Rum Yönetimi'ni hazırlıksız ve savunmasız yakaladığını yazan gazete, yapılan tahminlere göre, bunları benzer başka eylemlerin izleyeceğinin kesin olarak addedilmesi gerektiğine işaret etti.
Rum Dışişleri Bakanlığı'nın, mevcut durumla başa çıkılmasının temel parametresinin, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarının uygulanması olduğuna işaret ettiğini, öte yandan bakanlığın konuyu tüm boyutlarıyla araştırmayı sürdürdüğünü kaydeden gazete, Sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos İoannu’nun gazeteye söylediklerine göre, sözde “Maraş Belediyesi"nin, kapalı bölge Maraş’taki Kıbrıs Rum mallarının satışının önlenmesi tedbiri olarak, bunların hükümet tarafından satın alınması ve yasal sakinlere iade edilmesi önerisinde bulunduğunu iletti.
Kapalı bölge Maraş’taki gelişmelerin dün Dışişleri Bakanlığında, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ve Belediye Başkanı Simos İoannu başkanlığındaki sözde “Maraş Belediye Meclis” heyeti arasındaki toplantıda ele alındığını yineleyen gazete, İoannu’nun, Kıbrıs Rum mallarının satışının önlenmesiyle ilgili tepki biçimleri konusunda kendisine yöneltilen soruya “önemli olan, bunun yasal araçlarla olmasıdır” yanıtını verdiğini aktardı.
Göçmenlere teşvik ve mali yardım sağlanması gerektiğini, aynı zamanda kapalı bölge Maraş’taki mülklerin satılmasının insan haklarıyla ilgili olduğunu ve belediyenin buna müdahale edemeyeceğini ifade eden İoannu, bir tepki önlemi olarak, kapalı bölge Maraş’ta “şu veya bu şekilde korunan” taşınmazların daha sonra yasal sakinlere iade edilmesi için devlet tarafından satın almasını önerdiklerini ifade etti.
İnsanlara Kıbrıs sorununun çözüleceği umudunu vermek için, hükümetin BM ve AB’ye yönelik faaliyetlerinin de bu yönde olması gerektiğini savunan İoannu, dışişleri bakanlığındaki toplantının ardından yaptığı açıklamada, herhangi bir kişiyi malını sattığı veya satmadığı konusunda eleştirmeye hakları olmadığını ve amaçlarının da bu olmadığını söyledi.
Hedeflerinin kapalı bölge Maraş’taki mülklerin satılmasıyla siyasi olarak zarar gördüğünü, çünkü Kıbrıs Rum kesiminin toprak konusuyla ilgili argümanının kaybolduğunu, diğer yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) aracılığıyla insan hakları var olduğunu ve belediye olarak bunlara müdahale edemeyecekleri gibi polislik de yapamayacaklarını kaydeden İoannu, daha sonra “Politis” radyosundaki bir programda yaptığı açıklamada ise, kapalı Maraş’taki söz konusu alım-satım işleminin gerçekleştiğini teyit ederek, bunun nasıl gerçekleştiğini açıklığa kavuşturması konusunda devlete gönderme yaptı.
"Belediye" olarak uzun bir süredir gelişmelerin ne olacağı konusunda uyarıda bulunduklarını da dile getiren İoannu, bunun esas sebebinin Kıbrıs sorunundaki sürekli hareketsizlik olduğunu, bunun insanlara artık çözüm olmayacağı hissiyatını verdiğini ve bunun sonucunda da bazı kişilerin ya ekonomik sebepler, ya da başka sebeplerle mallarını satmak zorunda kaldıklarına işaret etti.
Öte yandan Rum devlet liderliği ile siyasi liderliğin bir yandan gelişmeleri takip ettiğini, diğer yandan da özel anlaşmaların yasadışı olmadığını ve bunların önlenmesinin yolu olmadığını açıklığa kavuşturduklarını kaydeden gazete, Rum Meclisi ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu ile AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun dün yaptıkları açıklamada, göçmenlerin hedef alınmayacağını ve zaman faktörünün toprak üzerinde katalizör etkisi bulunduğuna dikkat çektiklerini aktardı.
Göçmenliğin ulusal bir mesele olduğunu ifade eden Rum Maliye Bakanı Makis Keravnos ise, KKTC’deki Rum malı satışlarına değinerek, bu olayın üzerinden epey zaman geçtiğini belirterek, ilk adımı atanların sıradan insanlar değil büyük işadamları olduğunu ifade etti.
Tanınmış Rum avukatlardan Ahilleas Dimitriadis ise açıklamasında “Kapalı Maraş’ın turistik kalkınmaya açılacağını ve bahse konu işadamının da hazırlıklı olmak için, başkalarından önce koşup satın almaya çalıştığını” ifade etti.
Dimitriadis, Türklerin 2019 yılının haziran ayından bu yana bu hususta mesajlar gönderdiğini ve kendilerinin ise bunu seçim öncesi dönemde yapılan ve önemli bir içeriğe sahip olmayan sansasyonel bir faaliyet olarak addettiklerini ekledi.
Fileleftheros gazetesi ise “Mülk Kâbusu Uyanıyor” başlıklı haberinde, KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarının satılması kâbusunun Kıbrıslı Türk işadamı ile kapalı bölge Maraş’taki otellerin sahipleri arasındaki anlaşmanın akabinde yeniden canlandığını yazdı.
Rum hükümetinin, söz konusu eylemin Rum Yönetimi makamları tarafından onaylanması şansına sahip olmamasına rağmen domino etkisi yaratmasından korktuğunu yazan gazete, Rum hükümetinin olayın ortaya çıkmasından bu yana iki eksende hareket ettiğine işaret etti.
Gazete Rum hükümetinin ilk olarak, olayının boyutunun ve başka anlaşmalar olup olmadığının ortaya çıkması için konunun ileri düzeyde soruşturulması konusunda hareket ettiğini, ikinci olarak ise konunun genişlemesini engellemenin yollarını bulmak için, görüşmeler ve toplantılar yaptığına işaret etti.
Haberde Rum hükümetinin olayın domino etkisi yaratmasından korktuğu, çünkü KKTC’deki Rum mallarının toplu şekilde satılmasının, Kıbrıs sorununun iki temel başlığı olan mülkiyet ve toprak başlıklarını etkileyeceği ifade edildi.
PARTİLERİN AÇIKLAMALARI
Öte yandan Rum siyasi partilerinin konuyla ilgili endişelerini dile getirdikleri açıklamalar yaptıklarını yazan gazete, DİSİ Başkanı Annita Dimitriu’nun dün konu hakkında yaptığı açıklamada, yaşanan gelişmelerden ötürü endişe duyduğunu belirterek, zamanın geçmesiyle birlikte daha fazla, kötü ve karmaşık gelişmelere sahip olduklarına işaret ettiği ifade edildi.
Dimitriu açıklamasında, şu anda bırakın göçmenlerin, kimsenin suçlanamayacağını da ekledi.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ise açıklamasında, kapalı bölge Maraş’la ilgili olumsuz gelişmelerin, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlaması için inisiyatifler üstlenilmesi konusunda kendilerini harekete geçirmesi gerektiğini belirtirken, yaşanan yeni gelişmelerin AKEL’i endişelendirdiğini ve hükümetten konunun gerçek boyutuyla ilgili sorumlu bir bilgilendirme beklediklerini söyledi.
DİKO partisi açıklamasında, konuyla ilgili haberlerin araştırılmasını isterken, EDEK ise açıklamasında Kıbrıslı Rumların mülklerini satmasını akla hayale sığmaz olarak niteledi. ELAM da açıklamasında, hükümetten konuyla ilgili caydırıcı eylemler talep etti.
Haravgi gazetesi ise “Kapalı Maraş’taki Gelişmelerden Ötürü Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarında Endişe” başlığıyla yayımladığı haberinde, Rum Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Theodoros Gotsis’in, dün yaptığı açıklamada, kapalı bölge Maraş’taki otellerin satılmasıyla ilgili kısa süre önce ortaya çıkan haberlerde yer alan iddiaların araştırıldığını söyledi.
Gotsis açıklamasında, KKTC’deki taşınmazların Kıbrıslı Rumlar tarafından Kıbrıslı Rum olmayan kişilere satılması konulu satış belgelerinin kabul edilebilir olmadığını ve ilgili tapuların düzenlenemeyeceğini iddia ederken, Kıbrıslı Rumların KKTC’deki mallarının satılmasının oldukça ciddi olduğunu ve Rum Yönetimi'nin ilgili makamlarının söz konusu haberde yer alan iddiaları araştırdığını belirtti.
Rum İçişleri Bakanı Konstantinos İoannu ise açıklamasında, kapalı bölge Maraş içerisinde yer alan üç otelin satılması konusuyla ilgili herhangi bir gelişme olmadığını söylerken, tapu dairesine herhangi bir satın alma belgesi sunulmadığı gibi bakanlıktan böyle bir şey için onay istenmediğini söyledi.
İoannu bakanlığın özel bir hukuk eylemi için onay vermeye yetkili olmadığını da söyledi.
İçeriğin değil imzalayanların imzasının gerçek olduğunun onaylandığını da ifade eden İoannu, hükümetin söz konusu gelişmeden ötürü endişeli olduğunu belirterek, hükümetin hukuk danışmanı ve başsavcıyla temas halinde olduğunu, Rum mal sahiplerinin kimler olduğunun bilindiğini ve araştırma yapıldığını kaydetti.
İoannu, Rum İçişleri Bakanlığı olarak, alıcının kim olduğunu ise bilmediklerini sözlerine ekledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.