Eko Agro Turizm Federasyon Başkanı Bozolan: Akdeniz köyünde kum-moloz yoluyla antik kayıplar yaşanıyor

Aynı zamanda eko turizm merkezlerimizden biri olan Akdeniz Köyü’ndeki antik eserler, kral mezarları  ve 2 Bin dönüme yayılan antik alanı anlatan Eko Agro Turizm Federasyon Başkanı Tarık Tarkan Bozolan, bölgenin komple tellenmesi ve koruma altına alınması gerektiğini söyledi.

Buradan çıkmış bin eserin İsveç’te, bin kadarının da Güney Kıbrıs’ta olduğuna dikkati çeken Bozolan, kral mezarlarını korumaya alabildiklerini ancak bu bölgenin geniş çaplı koruma altına alınması yönünde başta Turizm Bakanlığı’na çağrı yaptı.

Bölgenin üç medeniyete ev sahipliği yaptığını belirten Eko Agro Turizm Federasyon Başkanı Tarık Tarkan Bozolan, “Biz bir mücadele veriyoruz. Eserlerin orijinalleri o köyde yapılacak bir açık hava müzesinde sergilenebilmeli” dedi.

Katıldığı tv programında konuşan Bozolan bu bölgeden kum/moloz alım döküm yoluyla arkeolojik kayıplar yaşandığına dikkati çekti.

Akdeniz (Ayia İrini) köyü, Girne'nin batı sahillerinde yer alır. Köy, her ne kadar adını denizden alsa da denizden 2 kilometre içeridedir. Köy çevresinde iki arkeolojik alan yer almaktadır.

Köy çevresinde ilk olarak 1929 yılında İsveçli arkeologlar tarafından kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışmalar sırasında bir açık hava kutsal alanı açığa çıkarılmıştır. Kutsal alan, Paleokastro olarak anılan, deniz kenarındaki bir tepe üzerinde yer alır.

Bu keşfin en etkileyici tarafı, yarım daire biçimindeki bir sunağın çevresine sıralanmış çoğu gerçek insan boyutlarında olan 2000 heykel/heykelciğin, terkedildikleri günkü gibi, hiç dokunulmamış olarak ele geçmesidir. Tanrılara sunu olarak buraya bırakılan heykelciklerin büyük çoğunluğu erkektir ve tümü konik başlıklara sahiptir.

M.ö. 750-500 yılları arasına tarihlenmiş olan bu eşsiz buluntuların yarıya yakını İsveç’e götürülmüş olup, geriye kalanı, Güney Lefkoşa’daki Kıbrıs Müzesinde sergilenmektedir.

Akdeniz köyü civarındaki ikinci arkeolojik kalıntı Paleokastro yakınlarında yer alan bir kaya mezardır. 1988 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında açığa çıkarılan bu mezar düzgün biçimli taş bloklarla örülmüştür. Merdivenli giriş bölümü ile ana mezar dairesine inilmektedir.