Dr. Aşardağ: "Elisa testi uygulaması önemlidir"

Kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Dr. Erden Aşardağ, yapılan ve yapılması gereken testlerle ilgili bazı önerilerde bulundu.

İş yerlerinin güvenli ve daha erken açılabilmesi açısından elisa testi uygulaması önemli olduğunu kaydeden Dr. Erden Aşardağ, “Covid-19 enfeksiyon hastalığı tanısında kullanılan kısaca ‘antikor testlerinin’ veya ’hızlı testlerin’ hangi durumlarda kullanılacağı netlik kazanmamıştır” dedi.
Halen bütün dünyada çalışmaların devam ettiğini söyleyen Aşardağ, “Aşağıdaki bilgiler antikor testlerinin çok daha güvenilir elisa yöntemi ile yapıldığı zaman geçerlidir” diye konuştu.
“Bağışıklık sistemimiz; vücuda giren yabancı virüs veya proteinlere karşı onları etkisiz hale getirip kişiye zarar vermeden önlem alan savunma mekanizmamızdır” diyen Aşardağ, bu savunmanın antikorlar sayesinde olduğunu dile getirdi.
Aşardağ şu şekilde devam etti:
“Bağışıklık sistemimiz virüs vücuda girer girmez (eğer normal çalışıyorsa, bağışıklığımızı zedeleyecek ilaç alımı yoksa ve kronik bir hastalığımız yoksa) ilk günlerden itibaren giderek artan bir şekilde IgM ve IgA denilen öncü birlikleri üretir. Bu öncü birlikler, kendisinden daha güçlü savunma yeteneği olan İgG lerin oluşması için virüsle savaşarak hastalığın ilerlememesi için zaman kazandırır.”
“Covid-19 enfeksiyonunda IgM testi enfeksiyon başladıktan 8.-14. gün sonra bakılırsa pozitiflik oranı yükselir. Bu tarihlerde 100 hastanın 70’inde + bulunur. 11.-24. uncu günler arasında yüzde 90 + saptanır. Pozitif çıkması ille covid-19 hastası olduğunu göstermez. Ama reddettirmez de. PCR da akabinde yapılır. Eğer PCR da pozitifse yüzde 100 hastalık başladı demektir. Eğer PCR negatifse bile kişi halen hasta veya bulaştırıcı olabilir demektir.”
“Daha geç yükselen esas imdadımıza yetişen antikorlar IgG , hastalık şikayetleri başladıktan 3-4 HAFTA sonra bakıldığında yüzde 90’ının üzerinde pozitifleşir ve kişinin hastalığa karşı bağışıklık kazandığını gösterir. Ancak bu kazanılan bağışıklığın ömür boyu koruyabileceği kesinlik kazanmamıştır. Çalışmalar devam etmektedir.”
“Antikor testleri pozitif çıkarsa kişi koronavirüsle karşılaşmış demektir. Bağışıklık kazanmış veya hastalığı yenmiş (sadece İgG yüksekse) veya o sıralar hastalığı geçiriyor (IgM yüksekse)”
“Halen dünyada da kullanılan ve duyarlılığı çok çok iyi olmayan kitler ‘hızlı kitlerdir’. Bu kitlerle çok erken sonuç alınır ve yöntem olarak hamilelik testi gibi yapılırlar. Dünyaca bilinen kurullarca onaylanmadığı müddetçe bu tür hızlı tanı kitleri kullanılmamalıdır.”
"KKTC’DE SADECE DEVLET LABORATUVARINDA ONALRCA ELİSA ÇALIŞABİLECEK ALET MEVCUTTUR"
“Hızlı tanı kitleri (halen bizde kullanılan kitler)yerine ELİSA yöntemi ile yapılan testler mutlak süratte bir an önce tedarik edilip kullanılmalıdır. Şimdi kullandığımız kitlerden hem daha güvenilir hem de 2 saatte 100 hasta anında sonuçlandırılabilmektedir.”
“KKTC’de sadece devlet laboratuvarlarında onlarca Elisa çalışabilecek alet mevcuttur. Daha özel laboratuvarlardaki mevcut aletleri saymıyorum. 100 hastayı ayni anda çalıştığı için mevcut kullanılmakta olan kitlerle kıyaslanınca, devletimize çok çok daha ucuza mal olacaktır.”
“ELİSA yöntemi sadece az bir kan örneği ile çalışılabilmektedir. Günlük çalışılabilecek hasta sayısını söyle hesaplayabiliriz. Bir cihaz 2-3 saatte 100 hastayı ayni anda tarayabilir. Elimizde 20 cihaz olduğunu hesaplarsak 2-3 saatte 2000 vaka taranabilir. Bu cihazlar bir günde 3 kez çalıştırılırsa 6 bin hasta her gün çalışılabilir. Akredite almış özel merkezler de bu çalışmaya katılırsa Günde 10 bin tarama içten bile değildir. Bir ayda kaç hasta çalışılır siz hesaplayınız.”
“Açılımın eşiğinde KKTC ve bugünlerdeki durumu” özetleyen Aşardağ şu şekilde devam etti:”
“ELİSA TESTİ (IgM) (IgG) VE (total antikor) bakabilmektedir Düşünün 40 günü aşkın bir süre insanlar evdedir. Total antikor bakılırsa 30 günden sonra enfeksiyonu geçirip geçirmediğimiz konusunda doğruluk payı yüzde 100’dür. Son 30-35 içerisinde hastalığı geçirmiş ve bağışıklık kazanmış 100 hastanın 100 ünü de doğru saptayacaktır.”
“Bir müddet sonra diğer ülkelerdeki salgın azalınca ve bizim durumumuza gelince Eliza test kiti bulmakta ve satın almakta çok zorlanacağız. Şimdiden girişim yapıp en erken zamanda bu kitlerle bağışıklık durumunu ve kimler hastalık geçirdi bilgisine ulaşmamış lazım. Bunu yapamadığımız takdirde açılım konusunda çok endişelerin olması kaçınılmazdır.”
“İstatistiki ve epidemiyolojik çalışmalar yapılmadan ve güvenirliği kanıtlanmamış kitlerle yapılan taramalar; bilimsel olmayacak ve hastalığın toplum içerisinde ne kadar yaygın olduğu konusunda bize gerçek bilgileri yansıtmayacaktır. Toplumumuzda bu konunun uzmanı bilim insanları gönüllü bir şekilde bu çalışmaları yapmaya dünden razıdırlar. Lütfen seslerini yükseltsinler.”
Aşardağ, ‘görünürde’ yeni vaka görülmemeye başlanmasını ise şu şekilde irdeledi:
“Yetkili tüm paydaş, karar verici kurumları ve değerli hocalarımızı buradan uyarıyorum.”
-“Pandemi boyunca, bana olduğu gibi birçok hekim arkadaşa, her gün onlarca telefon ve diğer iletişim araçları vasıtası ile sağlık problemleri yansıtılmıştır. Üst solunum yolu enfeksiyonu problemleri olan 10 hastanın sadece 1 veya 2 sini test yapılması için ikna edebilmişizdir. İnsanların test yaptırmak için hastaneye gitmeme sebebi çok nettir. ‘’Hasta değilsem ve hastaneden virüs bulaşırım korkusudur’’ Bu korku çok doğru olmasa bile emin olun ki herkesin dile getirdiği ve çekindiği bir durumdur. Gerçektir.”
“Hastanenin otoparkında kurulacak bir mobil-test merkezine rahatlıkla gider miydiniz? diye sorulunca cevap neredeyse tüm hastalarda ‘evet’ olmuştur. Test yaptırmak için hastaneye baş vurmayıp bir şekilde başının çaresine bakan hastaların durumu ne olmuştur bilmiyoruz.”
"BU İNSANLAR, VİRÜSLE BİR ŞEKİLDE KARŞILAŞMIŞTIR"
“Sayenizde yaşlılarımız evlerinde çok başarılı bir şekilde izole edilebildikleri için genç ve ayakta geçiren hastalarımız, şükürler olsun ki virüsü bulaştırmamışlardır. Çin’den gelen son bilgilerde 10 hastanın 8 ‘i hastalığı ayakta çok şikayeti olmadan geçirmiştir.”
“Öte yandan üst solunum yolu yakınmaları ile cesaretini toplayıp giden hastaların bir kısmına ise bir şekilde test yapılmamıştır.”
“Hiçbir kurumu karalamak eksikleri yüzlerine vurmak veya karamsarlık yaratmak için değildir yazdıklarım. Ne olur kimse yanlış anlamasın.”
“Gerek devlet yetkilileri, gerek sağlık bakanlığı, temel sağlık hizmetleri, hekimlerimiz sağlık çalışanlarımızın, dünyanın bilmediği ve ‘affalladığı’ bu salgın ortamında fedakarca çalışmışlar ve toplumu belirli bir düzlüğe çıkarmışlardır. Hepsini, hepimiz alınlarından öperiz.”
“Öğrenebildiğim kadarıyla Belediye çalışanlarımıza 600 civarında test yapılmıştır. Bunlar (güvenliği tartışmalı) hızlı testlerdir. Doğru olduğunu varsayarsak bu testlerde yüzde 2’ye yakını pozitif çıkmıştır. Yani bu insanlar bu virüsle bir şekilde karşılaşmışlardır bu dönemde. Bu karşılaşma 10 gün önce de 35 gün önce de olabilir. PCR testleri bu kişilere yapılıp negatif çıkmıştır. PCR testleri zaten bu dönemde yüzde 55 olasılıkla negatif çıkacaktır.”
Söz konusu durumun anlamını da anlatan Aşardağ şu şekilde devam etti:
“Bu kişiler şu anda burun ve boğazında virüs saptanmamasına rağmen, hala daha hafif de olsa şikayetsiz hastalığı geçiriyor ve bulaşıcı olabilir veya tamamen iyileşmiştir demektir. Bu 10 kişinin ailelerine de testler uygulanmalıdır.”
“Belediye çalışanlarımız 600 kişi gibi büyük bir topluluk bir araya çağırılıp kan örnekleri alınmıştır. Sosyal mesafe kaidesi ister istemez bozulmuştur.”
“Belediyede çalışanlarına son1 hafta içerisinde herhangi bir hastalık geçirdikleri konusunda kan örneği alınmazdan önce sorgulama yapılmamıştır. Son 1 hafta içerisinde solunum yolu enfeksiyonu olan çalışanlara ayrıca PCR testi uygulamak gerekmektedir. Çünkü son 1 hafta içerisinde yakınması olan kişilerde alınan hızlı testler zaten yüzde 70-80 oranında çıkacaktır. Çalışanlarda virüs aktif durumda ise bile hızlı testlerle yakalanamayacaktır.”
"ŞİKAYETİ OLAN KİŞİLERE PCR TESTİ..."
Aşardağ, yeni ve güvenilir testler gelişip kullanılabilecek hale gelinceye kadar aşağıdaki maddelerin uygulanması gerektiğini söyledi.
- Son 1 hafta içerisinde şikayeti olan kişilere mutlaka PCR testi yapılması (altın standart)
- PCR testi negatif çıkan ancak hekime geç gelen ve 10-15 günü aşan yakınma durumlarında mutlaka eliza yöntemi ile antikor bakılıp gerekirse 1 hafta sonra tekrarlanması.
- Toplum bağışıklanması (toplumda kaç kişi virüsle karşılaşıp geçirmiş ve belli oranda bağışıklık kazanmıştır) araştırmalarında mutlaka son bilgiler güncellenene kadar eliza yöntemi kullanılması.
- Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının belli aralarla eliza yöntemi ile taranması.
- PCR testleri negatif çıkan fakat antikor testleri pozitif çıkanların mutlaka günlük görülen vaka sayısına eklenmesi gerekmektedir. Yani başka hızlı test yapılıp da bizim bilmediğimiz başka pozitiflikler yoksa şu anda vaka sayımızın 118 olduğu nettir.
- Önümüzü görebilmek için acilen bioistatistik ve epidemiyolojik çalışma sonrası eliza yöntemi ile toplumun taranması …önerilmektedir.
- Halen yapılan hızlı testlerde pozitif çıkanları (sonradan PCR testleri negatif çıksa bile toplam vaka sayısına eklenmesi gerekmektedir.
- Hızlı tarama testlerinin bir an önce elisa yöntemiyle değiştirilmesi ve hızlıca kit satın alınması gerekmektedir.
Yukarıdaki bilgilerin sadece kendi fikirleri olmadığını söyleyen Aşardağ, “Değerli laboratuvar uzmanı arkadaşlarımız, hekimlerimiz ve bu konuda sözü geçen yurtdışı çalışmaların sonuçlarının irdelenmesi ve memleketimize uyarlanmış şeklidir. Amacımız değerli devletimiz ve sağlık bakanlığımıza bu belirsiz günlerde bir nebze yardımcı olmaktır” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.