Bağışıklığın kansere karşı etkisizliğinin nedenleri
Yapılan çalışmada, kanserli hücreleri koruyan ve karmaşık bir bariyer inşa eden bir protein tespit edildi.
Yapılan son çalışmada araştırmacılar ilk kez, kötü huylu kanser hücrelerinin büyük bir grubunda yüksek seviyelerde salgılanan bir protein tespit etti. Araştırmacıların verdiği bilgilere göre bu proteinin (FMRP), kanserli kobay farelerindeki kanserli hücreleri bağışıklık tepkilerine karşı koruyarak karmaşık bir bariyer inşa ettiği görüldü.
Araştırmacılar, söz konusu çalışma ile kötü huylu kanser hücrelerinin bağışıklık saldırılarını atlatması için kullanılan ve daha önce bilinmeyen bir mekanizmanın ortaya çıkarıldığına inanıyor. Bu, hastaların çeşitli immünoterapi biçimlerinden faydalanmasını engelleyen söz konusu protein tarafından yönlendirilen bir mekanizma bulunduğuna işaret ediyor.
Science dergisinde kasım ayında yayımlanan çalışmanın sonuçları, doktorlara immünoterapiden fayda görebilecek, yani tümörlerinde FMRP seviyelerinde artış görülmeyen hastaları seçmek için strateji ve yöntem sağlıyor. Araştırmacılara göre çalışma ile söz konusu proteinin, kanser tedavisi bağlamında yeni bir terapötik hedef olabileceği gösterildi.
Çalışma, ABD’deki Ludwig Kanser Araştırma Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. Çalışmada yer alan araştırmacılardan Sadık Saghafinia, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Kansere karşı immünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini kanseri hedef alacak ve öldürecek şekilde ayarlayan gelişmiş bir tedavi şeklidir. Bununla birlikte, bu tür bir tedaviyle ilgili ilk iyimserliğe rağmen klinik uygulamada çoğu hastanın immünoterapiden fayda görmediği veya çok az fayda görüldüğü gözlemlendi. İmmünoterapiye yönelik yanıt eksikliği, kanser hücrelerinin, bağışıklık hücrelerinin saldırısını önlemek için bağışıklık sistemini manipüle etme yeteneğinden kaynaklanıyor. Yeni çalışmamızda, bu direnç mekanizmalarında önemli bir rol oynayan, yeni bir bileşen olan proteine ulaştık. Bu protein FMRP olarak adlandırılıyor ve bağışıklığın kanser hücrelerini tahrip etmesini önlemesine yardımcı oluyor. Bu proteinin gen ekspresyonu, immünsüpresif bir tümör koruyucu ortamın oluşumuna aracılık ediyor. Dolayısıyla proteinin ekspresyonu ortadan kaldırmak, bağışıklık hücrelerinin çeşitli kanser modellerinde aktive olmasını ve terapötik fayda sağlanmasını mümkün kılıyor.”
Saghafinia açıklamasının devamında, FMRP ekspresyonu olmayan tümörlerin ciddi şekilde zayıfladığına dikkat çekti:
“Yüksek FMRP ekspresyonuna sahip tümörlerin, tümör karşıtı bağışıklık hücrelerinden yoksun olduğu ve bu tümörlerin farelerde kuvvetli bir şekilde büyüdüğü tespit edildi. Diğer yandan FMRP ekspresyonu olmayan tümörler ciddi şekilde zayıfladı. Bu da uyarılan bağışıklık hücrelerinin bu hücrelere sızabildiğini gösteriyor. Bu gözlem, pankreas, kolorektal, meme ve cilt kanserleri gibi çeşitli kanser türlerinin fare kobaylarında doğrulandı. Kanser hücrelerinde FMRP ekspresyonunu hedef alabilen ve bunu inhibe edebilen küçük molekülleri tespit ederek bu keşifleri klinik düzeye taşımayı ve kanser hastalarına fayda sağlamayı umuyoruz.”
Ludwig Kanser Araştırma Merkezi, kanseri önlemek ve kontrol altına almak amacıyla kanser araştırmalarına odaklanan uluslararası bir bilim topluluğu olarak tanınıyor. Merkez, hastalığın araştırılması, tedavisi ve önlenmesi için büyük bütçeler ayırıyor. Bünyesindeki bilim insanları ve araştırmacılarının birçoğu üst düzey bilimsel ödüller kazanıyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.