SAĞLIK
okuma süresi: 10 dak.

Prof. Dr. Serakıncı: Bu kış süresince koronavirüs vakaları görülmeye devam edecek

Prof. Dr. Serakıncı: Bu kış süresince koronavirüs vakaları görülmeye devam edecek

Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, bu kış süresince koronavirüs vakalarının görülmeye devam edeceğini, fakat koronavirüsün Eris ve Pirola varyantlarının çizdiği klinik tabloya bakıldığında telaş yapılacak bir durumun olmadığı kaydetti.

Yayın Tarihi: 05/10/23 11:55
okuma süresi: 10 dak.
Prof. Dr. Serakıncı: Bu kış süresince koronavirüs vakaları görülmeye devam edecek

Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı, Koronavirüsün ülkedeki mevcut etkileri ve alınması gereken önlemler ile ilgili Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Nedime Serakıncı, dünya genelinde ve KKTC’de vaka sayılarında yükseliş görülmeye başlandığını, bunun beklenmedik veya korkulacak bir durum olmadığını söyledi.

“Özellikle mevsim geçişlerinde havaların serinlemesi hatta soğumasına bağlı olarak kapalı ortamlarda bulunma süremiz uzadığından her yıl bu dönemlerde grip nezle ve benzeri durumlarda artış gözlemleriz” diyen Serakıncı, farklı ülkelerde mevsim geçişlerinin 3-4 hafta arayla olduğunu, bu zaman farkının ülkeler arası mevsimsel griplerin yükselişlerine de yansıdığını belirtti.

“BU KIŞ SÜRESİNCE KORONAVİRÜS VAKALARI GÖRÜLMEYE DEVAM EDECEK”

Serakıncı, var olan hiçbir virüsün gerçek anlamda yok olmasının mümkün olmadığını, sadece bulaş etkinliği ve dolayısı ile yaygınlığının azalabileceğini söyleyen Serakıncı, “Bu nedenle bu kış süresince de Koronavirüs vakaları görülmeye devam edecek” dedi.

Şu anda yaygın olarak tüm ülkelerde görülmeye başlayan Koronavirüsün Eris ve Pirola varyantlarının pandeminin ilk günlerindeki varyantlar gibi agresif tip olmadığını dile getiren Serakıncı, sadece vaka sayılarına bakıldığında bile sayıların ilk dönemlerdeki gibi olmadığının görülebileceğini kaydetti.

Serakıncı, Eris ve Pirola varyantlarının çizdiği klinik tabloya bakıldığında telaş edilecek bir durumun olmadığına dikkat çekerek, “Her iki varyantında semptomlarının ağır klinik tablo ile seyretmediğini görebiliyoruz. Bu da beklenildiği şekilde ‘virüsün etkinliğinde azalma olduğunu işaret etmektedir’ diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Tabi ki bu hiç ağır vaka olmayacak anlamına gelmemektedir” diyen Serakıncı, her yıl mevsimsel griplerin gözlemlendiği oranda, hatta belki bir tık daha yüksek ağır vakalar görülebileceğini aktardı.

"KORONAVİRÜS TESTLERİNİN YANINDA ÜST Solunum YOLU TESTLERİNİN DE YAPILMASI DAHA DOĞRU OLUR"

Serakıncı, az oranda olsa da Koronavirüsün diğer varyantlarının da hala görülebildiğine dikkat çekerek, “Etkisi ve oranı çok daha az olarak görülebiliyor. Şu anda yaygın olarak görülmeye başlayan Eris ve Pirola varyantı yanı sıra kış boyunca mevsimsel gribal enfeksiyona yol açan, özellikle üst Solunum yolları virüslerinin birlikte dolaştığını göreceğiz. O yüzden Koronavirüs testlerinin yanında doğru tanı koyabilmek adına üst Solunum testleri de yapılması daha doğru olur” diye konuştu.

Bir kişiye birden fazla farklı virüsün, aynı anda veya art arda bulaşabileceğine değinen Serakıncı, “Aslında süper enfeksiyon denen de budur. Mevcut durumda yaygın olan varyantlar ve çizdikleri klinik tablo ışığında sağlıklı ve risk grubu dediğimiz grubun dışındaki bireylerde hafif seyrediyor olmasına bakarak telaş edilecek bir durum olmadığını söyleyebilirim” açıklamasında bulundu.

“ŞU AN VERİLERİN PAYLAŞILMASINI GEREKTİRECEK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Prof. Dr. Serakıncı, Koronavirüs verilerinin paylaşılmamasıyla ilgili kamuoyunda yapılan tartışmalara da değindi. Şu anda veri paylaşılmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Serakıncı, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Normalde veriler halkın dikkatini çekmek ve farkındalık yaratmak amaçlı paylaşılan minik yükselişler bile olsa gereksiz panik olması adına paylaşılmadığını düşünüyorum. Aksine korunma yollarına dikkat çekilmeli ve mevsim geçişinde olduğumuz hatırlatılarak farkındalık yaratılması yeterli olur. Hemen şunu düşünebilirsiniz, ABD’de, Birleşik Krallık’ta Koronavirüse bağlı ölümler gözleniyor. Neden ben telaşa gerek yok diyorum çünkü verileri yakından incelediğimizde vaka sayıları ile birlikte ölüm oranları da arttı, bu doğru fakat bu oransal veya normal seyirden daha yüksek bir artış değil ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA) ve uzmanların tümü, konuyla ilgili sonuçlara varılmadan önce daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedirler.”

Koronavirüs rakamlarında görülen yükselişin mevsim geçişleri ile birlikte sosyal bağlantılı da olabileceğini ifade eden Serakıncı, “Bir başka deyişle tamamen normalleştiğimiz bu mevsim geçiş sürecinde evlerde veya büyük kapalı mekanlarda kalabalıklar arasında daha fazla sosyalleşme gibi diğer faktörlerin de artışa katkıda bulunmuş olabileceğini ifade ediyor diyebiliriz” dedi.

Serakıncı, hastalığı bir kere geçiren veya aşılanan bireylerin bir daha hastalanabileceğine vurgu yaparak, “Risk grubu olarak nitelendirdiğimiz bireyler ya kendilerini çok iyi kişisel tedbirler ile koruyacak ya da aşı olmayı düşünecekler” ifadelerini kullandı.

“AŞILAR HASTALIKLARIN HAFİF SEYRETMESİNİ SAĞLIYOR”

Aşıların hastalıkların hafif seyretmesini sağladığına dikkat çeken Serakıncı, “Bağışıklık sistemimiz açısından hastalığı geçirmiş veya aşı ile kazanılmış bağışıklık, çocukluk aşılarında olduğu gibi uzun soluklu yani ömür boyu sürecek bir bağışıklık olmamakla birlikte bulaşı engellemiyor” diye konuştu.

Serakıncı, “Fakat aşılar özellikle sağlıklı bireylerde hastalığı hafif seyretmeyi sağlıyor. Bu durumda bağışıklık sistemimiz bu virüsle karşılaştığında hatırlayarak hızlı yanıt verecek ve hafif geçirmemizi sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Serakıncı, Koronavirüse ve diğer virüslere yönelik alınması gereken önlemlerle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Koronavirüs geçirmiş veya tam aşılı olmanın bulaşı engellemediğini, sadece hastalığı hafif geçirmeyi sağladığını dile getiren Serakıncı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Şu günlerdeki Koronavirüs rakamlarında görülen yükselişin sosyal bağlantılı olabileceğini de hatırlayarak öncelikle risk grubu dediğimiz bireyleri korumamız gerektiğinden, ev ziyaretlerine nasıl grip olduğumuzda gitmiyorsak veya hapşurup öksürürken ağzımız burnumuz kapalı olmasına dikkat ediyorsak, Koronavirüs korunmak içinde yine aynı kişisel tedbirler geçerlidir. Risk grubu kişiler kimler diyecek olursanız bağışıklığı düşük ileri yaştakiler, kronik hastalığı olanlar, kanser tedavisi görenlerdir. Dolayısı ile bu kişilerin hem kendilerinin hem de çevresindekilerin onları korumak için kişisel hijyen ve tedbirlere çok dikkat etmesi gerekmektedir. Özellikle bu kişilerin küçük ve kapalı ortamlarda maske kullanması kendilerini koruma adına anlamlı olacaktır.”

KORONAVİRÜSÜN YENİ VARYANTLARININ SEMPTOMLARI…

Koronavirüsün yeni varyantlarının semptomları arasında boğaz ağrısı, burun akıntısı/tıkanıklığı, hapşırma, balgamlı veya balgamsız öksürük, baş ağrısı, ses kısıklığı, kas ağrıları ve koku duyusunda değişiklik gibi belirtilerin yer aldığını söyleyen Serakıncı, “Bu semptomlar griple örtüştüğünden test yaptırmadan etrafta dolaşan bireyler tarafından daha hızlı bulaşa katkı koymaktadır” dedi.

Serakıncı, “Dolayısı ile bu semptomları olan kişiler mutlaka kişisel tedbirlere titizlikle uymalı ve çevrelerindeki bireyleri korumalarının bir insanlık görevi olduğunu hatırlamalıdır” ifadelerini kullandı.

Risk grubunda olan bireylerin uzun sureli kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmamaya özen göstermeleri veya mümkünse maske kullanarak kendilerini korumaları gerektiğine dikkat çeken Serakıncı, “Ayrıca bu kişilerin içinde bulunduğumuz sonbahar aylarında influenza aşılarını ihmal etmemeleri gerektiğini öne çıkarmakta fayda görüyorum” diye konuştu.

Bireylerin bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek için gerekli önlemleri alması gerektiğine işaret eden Serakıncı, “Bağışıklığı güçlendirmek için ise sağlıklı ve mümkün olduğunca çok renkli beslenmeli, sporu hayatımızdan eksik etmemeliyiz” açıklamasında bulundu.

"KAPANMA VEYA PANDEMİ SÜRECİ BEKLEMİYORUM"

Serakıncı, son olarak, yeniden kapanma ve zorunlu maske kullanımı gibi kuralların getirilme ihtimallerini de değerlendirdi. Tekrardan bir kapanmayı veya olası bir pandemi sürecini öngörmediğini aktaran Serakıncı, “Domuz gribinin ikinci yılında yaşadığımız kış gibi yani normal influenza ile domuz gribi birleşimi olan daha ağır grip vakaları benzeri vakaların olacağını düşünüyorum” dedi.

Bu nedenle risk grubunda olan kişilerin normal griplerin de artacağı kış ayları ile mevsim geçiş dönemlerinde kişisel tedbirlere dikkat etmesi gerektiğini belirten Serakıncı, “Hepimiz bulunduğumuz ortamlarda hava sirkülasyonuna ve kişisel hijyene dikkat edersek bu kışı büyük bir sorun yaşamadan atlatacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.