GİRNE
okuma süresi: 13 dak.

Nidai Güngördü: “Girne’de 10 katı 5 kata indirmekle en mutlu belediyeci olacağım”

Nidai Güngördü: “Girne’de 10 katı 5 kata indirmekle en mutlu belediyeci olacağım”

Girne’yi daha iyi yerlere taşımak için seçimlerde yeniden aday olacağını açıklayan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Kıbrıs Postası’ndan Sevgi Oskar’ın sorularını yanıtladı: “İmar planından daha önemli bir proje olabileceğini düşünmüyorum, hiçbir şey yapamamış olsam bile sadece 10 katı 5 kata indirmekle ve bu yoğunluğu azaltmayı başarmakla en mutlu belediyeci olmuş olacağım.”

Yayın Tarihi: 20/08/21 08:44
okuma süresi: 13 dak.
Nidai Güngördü: “Girne’de 10 katı 5 kata indirmekle en mutlu belediyeci olacağım”
Özel Haber

Sevgi Oskar - Kıbrıs Postası

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Kıbrıs Postası’ndan Sevgi Oskar’ın sorularını yanıtlayıp, hakkındaki bilinmeyenleri, Girne için yaptıklarını ve siyasi hedeflerini anlattı. Girne’yi daha iyi yerlere taşımak için seçimlerde yeniden aday olacağını açıklayan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, “İmar planından daha önemli bir proje olabileceğini düşünmüyorum, hiç birşey yapamamış olsam bile sadece 10 katı 5 kata indirmekle ve bu yoğunluğu azaltmayı başarmakla en mutlu belediyeci olmuş olacağım” dedi.

Herkes sizi Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü olarak tanıyor diyebilirim, bugün burada Nidai Güngördü aslında gerçekten kimdir sorusuna cevap arıyorum... İdealleri, hayatı, beklentileri, geleceğe ve bugüne dair olan düşünceleri nelerdir ve bunlar doğrultusunda nasıl hareket eder?

Limasol doğumluyum, Kıbrıs’taki eğitimimi tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimim için Ankara’ya gittim. Eski adıyla Devlet Mimarlık Mühendislik şimdiki adıyla Gazi Üniversitesi’nin İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Askerliğimi yaptıktan sonra 1985 yılında belediyeye geçici inşaat mühendisi olarak başladım. Belediyenin çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra belediye müdürü oldum. Bir süre sonra ise siyasete atıldım.

Her insanın yaşadığı ülkeye, yaşadığı şehre bir vefa borcu olduğuna inanıyorum.

Doğduğum, büyüdüğüm ülkeye ve üzerimde emeği olan bu topluma vefa borcumu ödemek için öncelikle aldığım eğitim doğrultusunda inşaat mühendisi olarak hizmet vermeye başladım. Din, dil, ırk, ekonomik sınıf dinlemeden, insanları ayırmaksızın eşit davranmaya özen gösterdim.

1974 savaşında henüz 16 yaşındayken, 96 gün esir tutuldum belki de insana doğaya olan sevgimin buradan geldiğini söyleyebilirim. Savaş karşıtı oldum, rehin tutulduğum sürede savaşın ne olduğunu neden burada tutulduğumu çok sorguladım. İyi savaş kötü savaş olmadığını her savaşın kötü olduğunu öğrendim.

Demokrasiye, hoşgörüye ve sevginin her engeli aşabileceğine inanıyorum tıpkı kavga ile bir yere varılmayacağına inandığım gibi. Bu nedenle uzlaşı kültürünün toplumdaki önemini hep vurguladım.

Tüm fikirlerin değerli olduğunu ve her fikirden bir şeyler öğrenilebileceğini düşündüm hep. Bu sebeple insanları dinlemeye, daha da önemlisi anlamaya mutlaka özen gösteririm.

Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz, bunun değerini bilmemiz lazım. Girne’nin 2010 yılından sonraki yapılaşması beni öncelikle bir Girneli, ardından bir inşaat mühendisi olarak hep üzmüştür. Girne’de planlı bir yapılaşmayı başaramadığımızı düşünüyorum. Her zaman bu konuda harekete geçilmesi gerektiğini düşündüm ve bu güdü siyasete atılmamda çok büyük rol bu oynadı.

“GİRNE’Yİ, BİR GÜN BU NOKTAYA GETİRMEK DÜŞLEDİĞİM BİR İDEALDİR”

Mimarlık fakültesinde, bizlere bir şehirdeki medeniyetin kaldırımların yüksekliğinden anlaşılabileceği öğretilmişti. Çağdaş ülkelerde kaldırımların asfaltla sıfır olduğunu gözlemlemek mümkündür. Girne’yi, bir gün bu noktaya getirmek düşlediğim bir idealdir.

Kıbrısımızın konum açısından en önemli şehirlerinden birinin belediye başkanısınız, Girnemizi güzelleştirmek ve geliştirmek için büyük işler yapıyorsunuz, bu işler için gerekli kaynakları nasıl sağlıyorsunuz? Bu kaynaklar konusunda devlet size ne kadar yardımcı oluyor? Ne kadarını devletten aldığınız destekle ne kadarını kendi imkânlarınızla yapıyorsunuz?

Her belediye başkanının ajandasında yapmayı planladığı bir takım hedef işler olması gerektiğine inanıyorum. Beni en çok rahatsız eden 10 katlı binalardı. Bu doğrultuda önceliğim şehir planlama dairesinin kaynaklarını arttırmak oldu, gerekirse diğer alanlardan kısıp bu alana yoğunlaşmayı önemsedim, çözüm ortaklarımın kimler olabileceğimi düşündüm. Şehircilik, içişleri, mimarlar odası mühendisler odası, çevreciler, sivil toplum örgütleri, müteahhitler ve iş adamları ile görüştüm. Bu şekilde 23 ayda Girne-Çatalköy imar planını çıkarmayı başardık. 2018 fiyatları ile belediyemiz tarafınca bu işe yaklaşık 500 bin Türk Lirası harcandı.

Belediye binamızı ise hibe olmadan, devletten veya Türkiye Cumhuriyeti’nden yardım olmadan, borçsuz bir şekilde tamamen kendi öz kaynaklarımızla tamamladık. Belediye binamız ekolojik bir bina olup kendi elektriğini kendi üretmektedir. Kullanılan malzemelerin hepsi yerli malzemelerdir. Bu bizler için çok önemli bir projedir.

Ne tür projeler amaçlıyorsunuz, yakın gelecek için nasıl planlarınız var?

Tarafımca en önemli projemizin imar planı olduğu kanısındayım, diğer tüm projeler bir yana sadece mevcut 10 katı 5 kata indirebilmek ve bu şekilde şehirdeki aşırı yoğunluğu azaltmayı başarmak bile en mutlu belediyeci olmamı sağlayacaktır.

Gelecek 20 yıl içerisinde ise Çatalköy Belediyesi ile ortak çalıştığımız projelerimiz mevcut. Artan yoğunluk dolayısıyla, Girne içi yeni bir üniversite ya da yeni bir otele izin verilmemesi gerektiği kararına vardık. Mevcut otellere ise kapasite arttırmayı yüzde 10 ile sınırlandırmayı hedefledik. Bunun sebebi şehirdeki insan yoğunluğunu azaltıp şehri eski dinginliğine kavuşturmaktır.

Bu hedefe yönelik attığımız bir başka adım ise bir dönüme bir ev uygulaması getirmek oldu. Evrensel ölçülerini baz alarak, Girne içerisinde kişi başı 3/2 m2’lik yeşil alan miktarını, 6 metre kareye çıkarmayı başardık. Önümüzdeki yıllarda 14-15 m2’ye ulaşmayı amaçlıyoruz.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE 100’ÜN ÜSTÜNDE VATANDAŞIMIZA DESTEK SAĞLADIK”

Ne tür sosyal projelere imza attınız ve bunlardan hangisi sizi en çok etkiledi?

Öncelikle, Sosyal İşler Şube Amirliği bünyesinde Danışma ve Destek Merkezi kurduk. Cüzi bir miktar karşılığında halkımıza psikolojik destek sunmaya başladık. Pandemi döneminde 100’ün üstünde vatandaşımıza destek sağladık ve bundan gurur duyuyoruz. Bunun yanı sıra

20 bine yakın gıda paketi dağıtan tek belediye olduk. Şehrin genelinde 140 aileye sağlık desteği sağladık. Durumu olmayan ailelere de ilaç yardımında bulunduk.

1960 yılında terk edilen tarihi bir trafo binasını sanat galerisi yaptık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ölçeğindeki en modern hayvan barınağını yaptık. Yürüyüş yolları yaptık. Halk sağlığı faydasına asbestos borularını kaldırdık. Halkımızın rahatlığı için Girne’nin her noktasını kaldırımlarla birbirine bağladık.

Trafik ve kanalizasyon sorunu günden güne büyüyor, gelecek yıllar için ne tür önlemler planlanıyor?

Aslında, her ikisi de insan yoğunluğuna paralel olarak ortaya çıkan sorunlar. Biz, öncelikle bizden önce yapılan hataları düzeltmeye çalışıyoruz. Ne kadar çok insan su kullanıyorsa o kadar atık su sisteme girecek demektir. 10 katlı binalardaki insan yoğunluğu da trafiği kötü şekilde etkilemektedir. Örneğin 17 dairesi olan bir apartmanda 34 araç bulduğunu varsayarsak bunun trafik üstündeki etkisini hayal etmek zor değil. Küçük evlerin şehrin kalitesini düşürdüğüne inanan biriyim, öğrenci yurtlarının ise kampüslere yerleştirilmesinin halka ve trafiğe büyük bir rahatlık sağlayacağına inanıyorum. Bu iki konuyla belediyenin tek başına ilgilenmesi mümkün değildir. Devletin bizim belediyemize sunacağı doğu istikametinden Çatalköy’e bağlanacak olan bir çevre yolu projesi aslında trafiği rahatlatacaktır. Fakat bununla ilgili herhangi bir atılım henüz devlet tarafından gösterilmemiştir. Ağır vasıtaların trafiğe çıkacağı saatler doğrultusunda bir kısıtlama yapılması da şehir içinde ki yoğun trafiği rahatlatabilir diye düşünmekteyim.

Belirtmek isterim ki trafiği problem haline getiren bir diğer bir faktör, okullardir.1995-2000 yılları arasında ben belediye müdürü iken, Girne’deki okullar bölgesinin değiştirilmesi konusunun tartışmaya açılmasının gerekli olduğunu söylemişti. Bugün halen orada olan Anafartalar ve 23 Nisan okullarının trafiğe büyük problem yarattıklarını gözlemleyebiliriz.

Kanalizasyon sorunu ben ve önceki belediye başkanlarının zamanından beridir seyreden bir problemdir fakat bu problemi çözmek büyük kaynaklar gerektirmektedir ve devlet ne yazık ki henüz bu fonu sağlayamamaktadır. 

Girne’nin gelecekte su sorunu olur mu?

Türkiye’den gelen su baraja, ardından şehirlere aktarılıyor yani ileriki dönemlerde barajla ilgili bir sıkıntı yaşanmazsa Girne’nin gelecekte su ile ilgili hiç bir sorunu olacağını düşünmüyorum.

ŞEHİRDE 67 ADET DURAĞIMIZ VE OTOBÜSÜMÜZ BULUNMAKTADIR BU KKTC'DE BİR REKORDUR”

Toplu taşıma ne konumda? 

Toplu taşımada sıkıntı olduğunu kabul ediyorum. Toplum taşıma aslında bir disiplin meselesidir. Belediyenin görevini yapıp durakları düzenlemesi, izin kurulunun görevini yapıp güzergâhları ayarlaması, kamu taşımacılığı yapan şirketlerin kendi görevlerini yerine getirmesi ve bunların hepsinin bir arada çalışması ve bu doğrultuda da toplu taşımadaki sorunun çözülmesi gerekmektedir. Şoförlerimizin de durak mantığına alışması ve köşe başından müşterilerini almaktan vazgeçmesi gerekmektedir. Üniversitelerle ve sektordeki paydaşlarla üzerinde çalıştığımız bir proje vardır. Her üniversitenin belediyenin havuzuna 4 otobüs vermesi ve bu sayede büyük bir otobüs ağı oluşturulması ve sonucunda şehir içinde dolasan otobüs sayısını azaltabilip ayni tarafa gidecek tüm öğrencileri belirli saatlerde bir otobüs ile ulaşımı sağlanması hedeflenmektedir. Şu an şehirde 67 adet durağımız ve otobüsümüz bulunmaktadır bu KKTC'de bir rekordur.

Sizi yine aday olarak görecek miyiz? 

Bir buçuk yıldır pandemi sebebiyle tüm hayallerimizi aslında ertelediğimizi söylemek istiyorum. Tabii ki bir müddet daha görev yapmak isterim. Eksik işlerimi tamamlamak ve görevimi layığıyla yerine getirmek için aday olacağım.

Herkesle paylaşmak istediğiniz tecrübeniz nedir? 

Kendi tecrübelerimden çıkardığım bazı hayat derslerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle gençlerin ve çocukların ülkesini sevmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak ve ülkeleri için yararlı birer birey olmayı kendilerini görev edinmeleri gerektiğini düşündüğümü belirtmek isterim. Yeşilli sevip hayvan sevgisiyle büyümek ve gittikleri her yerde dünya insanıyla kucaklaşabilecekleri hamlelerde bulunup, hoşgörüyü, sevgiyi ve barışı savunmalarını tavsiye ederim. Okumanın ve öğrenmenin sonu olmadığını bilip gelecek nesilleri de bu şekilde yetiştirmekte çok önemlidir.

Çok basit olan ama asla vazgeçemeyeceğiniz bir şeyi bizimle paylaşabilir misiniz? 

Ülke ve şehir sevgisi benim vazgeçilmezimdir.

Haftada bir gün kendinize ve ailenize ayırıyorsunuz diye tahmin ediyorum. Bu bir günde neler yaptığınızı kısaca anlatmanızı isteyebilir miyim? 

Kitap okumaya karşı çok büyük bir sevgim var özellikle son zamanlarda bu sevginin şiir kitaplarına karşı daha da arttığının farkına varmaktayım. Kısacık şiirlerden bile çıkaracak çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Kitap okumak, ailemle zaman geçirmek, yürüyüş yapmakta boş zamanlarımda yaptığım şeyler arasındadır.

Peki, kendinizi nasıl bir baba ve nasıl bir eş olarak tanımlarsınız?

Dürüst olmam gerekirse, bu isşyoğunluğunda çok iyi bir baba olduğumu düşünmüyorum. Zaman ayırmakta ve ailemle ilgilenmekte mesleğim sebebiyle çok zorluklar yasadığımı söyleyebilirim. Özeleştiri yaptığımda gerçekten çocuklarıma haksızlık yaptığımı kabul ediyorum. Çocuklarım beni hep çok gururlandırmıştır. Oğlum Barış’in Queen Mary Üniversitesi mezuniyetinde sahneye çağırıldığında Londra uçak mühendisliği odası tarafından yılın en başarılı öğrencisi seçildiği anki gururum kelimelerle anlatılamaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.