6 ülkeden gelemeyen 15 bin öğrenci var; kimse sorumluluk almak istemiyor

Koronavirüs pandemisi; kapanma, ölümler ve aşı sürecini getirirken, ekonomi ise yerle bir olmuştu.

Son birkaç yıldır bir toparlanma söz konusu olurken, ülke ekonomisine önde gelen mihenk taşı, başarı anlamında uluslararası listelere giren bazı üniversiteleri barından yükseköğrenime, devlet eliyle darbe vuruluyor.

Resmi kayıtlara göre, 80-90 bin civarı uluslararası öğrenciyi barındıran Kuzey Kıbrıs’ta bu rakam, neredeyse yarı yarıya inmek üzere.

Adada yaşanan insan kaçakçılığı birçok rapora yansırken, öğrenci sıfatıyla gelen; fakat denetim boşluğundan yararlanarak öğrencilik yapmayan kişiler; gerçek öğrencileri zan altında bırakıyor, toplumun önyargısını artırıyor ve işini iyi yapan üniversitelerin gelişimine engel oluyor. 

Bazı üniversitelerin, ülkeye gelen öğrencileri, suistimal etmesi 3’üncü ülkelerin çocuklarını artık ‘insan kaçakçılığı’ nedeniyle Kuzey Kıbrıs’a göndermeye yanaştırmıyor. Devletin hiçbir denetime tabi tutmadan topyekün 6 ülkeden 15 bin öğrenciyi ülkeye almaması da yükseköğrenime ve yükseköğrenimden beslenen esnafa darbe vuruyor; adeta sırtına ‘hançer’ saplıyor.

INAD ilan edilen öğrenciler, kendi ülkelerinde KKTC adına çok ciddi bir karalama kampanyası başlatırken, önümüzdeki yıllarda öğrenci sayısında daha da bir düşüş olabileceği yorumları yapılıyor.

Devletin aldığı kararın olduğu gibi halkı etkileyeceği düşünülürken, kararın ekonomik çarkları zora sokacağı görüşü de ilgili paydaşlar tarafından yüksek sesle dillendiriliyor.