Burak Maviş: Bina güvenliği ve okul saatlerindeki inşaat faaliyetleri endişe kaynağıdır

-“Bina güvenliği ve okul saatlerindeki inşaat faaliyetleri endişe kaynağıdır”

-“Okullarda artan saldırganlık, öfke ve akran zorbalığı olaylarının disiplin sorunları yaratıyor”

-“Eğitim programlarımız ezberci bir yapıya sahiptir”

-“Siyasetin laik devlet yapısına ve bilimsel eğitime yeterince sahip çıkmadığını gözlemliyoruz”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

KTÖS Genel Sekreteri Maviş, eğitimde karşılaşılan ana sorunların ekonomik, fiziksel ve eğitim programlarıyla ilgili olduğuna dikkat çekerek, “Kıbrıs'ın kuzeyindeki alt yönetim durumu, kamusal hizmetlerin çöküşü, güvenlik sorunları, yolsuzluk, bağımlı ekonomi, siyasi müdahaleler ve Avrupa Birliği ile ilişki kuramama sorunları eğitimin niteliğini ve kapasitesini de olumsuz etkilemektedir” dedi.

“Öğretmenlerin hedef gösterilmesi, itibarsızlaştırıcı yasa önerileri ve Eğitim Bakanı'nın hasmane dili, eğitime yetersiz yatırım ve siyasi önceliklerin kamusal hizmetler olmaması sorunları derinleştirmiştir” diyen Maviş, okul ve bina güvenliğinin, akran zorbalığının, altyapıdaki eksikliklerin, bütçe ve personel yetersizliklerin eğitimde yaşanan başlıca sorunlar arasında yerini aldığını kaydetti.

“BİNA GÜVENLİĞİ VE OKUL SAATLERİNDEKİ İNŞAAT FAALİYETLERİ ENDİŞE KAYNAĞIDIR”

Maviş, okulların depreme dayanıklılık durumlarını da değerlendirdi. Testlere göre, okulların yüzde 78'inin güçlendirilmeye ihtiyaç duyduğunu söyleyen Maviş, “Güçlendirme çalışmaları yavaş ilerliyor. Bazı binaların durumu kötü olduğundan boşaltılmış ve toplamda 99 prefabrik sınıf kurulmuştur. Bina güvenliği ve okul saatlerindeki inşaat faaliyetleri endişe kaynağıdır” ifadelerini kullandı.

Eğitime ayrılan bütçenin de yetersiz olduğuna, söz konusu bütçenin çoğunlukla personel ve taşımacılık giderlerine harcandığına vurgu yapan Maviş, “Öğretmen, okul çalışanı ve yöneticisi eksikliği, altyapı problemleri önemli sorunlardır. Okulların mali yükünü öğretmenler ve aileler üstlenmektedir, bu durum sürdürülebilir değildir” diye konuştu.

“OKULLARDA ARTAN SALDIRGANLIK, ÖFKE VE AKRAN ZORBALIĞI OLAYLARININ ‘DİSİPLİN SORUNLARI’ YARATIYOR”

KTÖS Genel Sekreteri Maviş, okullardaki zorbalıkla mücadele konusuna da değindi. Okullarda artan saldırganlık, öfke ve akran zorbalığı olaylarının ‘disiplin sorunları’ yarattığına dikkat çeken Maviş, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“İlkokullarda etkin rehberlik servisleri eksikliği, dil ve sosyal beceri sorunları, özel gereksinimli öğrenciler için yetersiz destek, beslenme ve barınma sorunları, ihmal/istismar vakaları eğitimin zorluklarını artırmaktadır. Okul ve aile arasında resmi bir sözleşme ile bu sorunların azaltılması hedeflenmektedir.”

Eğitim süresi ve etkinliklerinin öğleden sonra iki güne yayılarak verimsizleştiğini de söyleyen Maviş, “Altyapı sorunları ve bütçe yetersizliği, plansızlık ve denetimsizlik, eşitsizlik, beslenme ve güvenlik sorunları tehdit oluşturmaktadır” açıklamasında bulundu.

“EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ EZBERCİ BİR YAPIYA SAHİPTİR”

Maviş, eğitim kitaplarındaki değişikliklerin dava konusu olduğunu, söz konusu kitapların içeriğinde özellikle aile yapısı ve kadının statüsü ile ilgili gerici ibareler ve fotoğrafların dikkat çektiğini hatırlatarak, “Eğitim programlarımız ezberci bir yapıya sahiptir ve ölçme değerlendirme, beceri ve potansiyel yerine akademik bilgiye odaklanmıştır” dedi.

Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye'nin etkisi altında olduğunu, özelleştirme ve muhafazakarlaştırma girişimlerine maruz kaldığını dile getiren Maviş, “Tarikat ve cemaat yapılanmaları, izinsiz kuran kursları gibi faaliyetler artış göstermektedir” ifadelerini kullandı.

“SİYASETİN LAİK DEVLET YAPISINA VE BİLİMSEL EĞİTİME YETERİNCE SAHİP ÇIKMADIĞINI GÖZLEMLİYORUZ”

Maviş, Kıbrıslı Türk toplumunun, eğitim bilimine, laik yönetim biçimine ve seküler yaşama değer verdiğini kaydederek, “Din, vicdan, inanç ve ibadet özgürlüğüne saygılıyız ve basit, Akdenizli bir kültürel mirasa sahibiz. Siyasetin laik devlet yapısına ve bilimsel eğitime yeterince sahip çıkmadığı ve muhafazakarlaştırma girişimlerine sessiz ve yetersiz kaldığını gözlemliyoruz” diye konuştu.

Kıbrıslı Türk toplumunun ekonomik, eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetlerini bağımsız şekilde yürütme çabalarının, Kıbrıslı Rum toplumu ve Avrupa Birliği (AB) tarafından zorlaştırıldığını ifade eden Maviş, “Yeşil Hat Tüzüğü’nün geliştirilmesi, Türkçe'nin AB dilleri arasına katılması, Erasmus+ programından faydalanma, sağlık, enerji ve çevre gibi konularda AB ile iş birliği önemli” açıklaması bulundu.

Burak Maviş, Kıbrıs Türklerin iki toplumlu, iki kesimli federatif bir yapıya eşit ortak olacağı kalıcı bir çözümün, Kıbrıs Cumhuriyeti'nden kaynaklanan haklara doğrudan erişim ve AB ile doğrudan ilişki kurma gibi hedeflerin toplumlar arası güveni pekiştireceğini de sözlerine ekledi.